20. Hukuk Dairesi 2019/1437 E. , 2019/3547 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, meydana gelen fırtınada davacı ve davalıların maliki olduğu apartmanın çatısının hasar gördüğünü, KMK madde 42"de kat malikleri, "anagayrimenkulün ortak yerlerinde kendi başlarında bir değişiklik yapamazlar; ortak yerlerin düzgün veya bunları kullanmanın daha rahat ve kolay bir hale konulmasına veya bu yerlerden elde edilecek faydanın çoğaltılmasına yarayacak bütün yenilik ve ilaveler, kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karar üzerine yapılır. Bu işlerin giderleri, yeniliklerden faydalananlar tarafından, faydalanma oranına göre ödenir" denilmekte ise de, çatının apartmanın projesinde mevcut olduğunu, yapılmamasının projeye aykırılık teşkil edeceğini, ayrıca izolasyon olmadığından yağmurun yağması durumunda dairelerin içlerine sızıntı yapmasının kesin olduğundan işin aciliyetinin de bulunduğunu, çatı tamiratı için davacı tarafça ödenen para 3.531,50 TL"nin ihtar tarihi olan 21/02/2014 ten itibaren yasal faizi, masraf ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsili istenilmiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen 05/04/2016 tarih ve 2014/621 Esas - 2016/503 sayılı kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02/05/2018 tarih ve 2017/2796 Esas - 2018/3338 Karar sayılı ilamıyla "Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesine göre tüm kat malikleri anataşınmazın mimari durumunu korumaya mecbur olup bu tür davalarda yargılama sonucu verilecek karar kat maliklerinin hukukunu da yakından ilgilendirdiğinden mahkemece usul ekonomisi de gözetilerek çatısı hasar gören anataşınmazdaki tüm kat malikleri davaya dahil edilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiğini, ayrıca Kat Mülkiyeti Kanununun 5711 sayılı Kanun ile değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre ortak yer ve tesislerdeki bozukluğun anayapıya ve bağımsız bölüm veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin tespiti halinde bu onarımın projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması için kat maliklerinin rızası aranmaz ve aynı Kanunun 20. maddesi gereğince bunun için yapılacak masraflardan arsa payları oranında sorumludurlar. Yönetici ve kat maliklerinden birisi bu durumun tespiti halinde bunun onarımı için herhangi bir kat malikleri kurulu kararına gerek olmaksızın bu konuda gerekli çalışmayı yapmaya yetkili ve görevlidirler. Mahkemece açıklanan hususlar göz önünde bulundurularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiştir.
....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ortak gider alacağı istemine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ancak gereği yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; Yargıtay uygulamaları ve Kat Mülkiyeti Kanununun 5711 sayılı Kanun ile değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre ortak yer ve tesislerdeki bozukluğun anayapıya ve bağımsız bölüm veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin tespiti halinde bu onarımın projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması için kat maliklerinin rızası aranmaz ve aynı Kanunun 20. maddesi gereğince bunun için yapılacak masraflardan arsa payları oranında sorumludurlar. Yönetici ve kat maliklerinden birisi bu durumun tespiti halinde bunun onarımı için herhangi bir kat malikleri kurulu kararına gerek olmaksızın bu konuda gerekli çalışmayı yapmaya yetkili ve görevlidirler. Somut olayda, çatının fırtına nedeniyle zarar gördüğü onarımın aciliyet arzettiği, davalıların ise davacının eski yönetici olup, yöneticilik yaptığı dönemde çatıyı yaptırdığı ancak firmadan gerekli garanti belgesini almadığı, durumun kendi kusurundan kaynaklandığının iddia edildiği anlaşılmaktadır. Ancak davalıların davacı eski yöneticiye tüm bu hususlarla ilgili açmış olduğu bir karşı dava olmadığı gibi, davacı eski yöneticinin yöneticilik işlemleri ile ilgili sorumluluğu ayrı bir dava konusudur. Bu nedenle bu açıklamalar ışığında bilirkişiden rapor alınıp anataşınmazın onaylı mimari projesi yerinde uygulanarak projeye uygun yaptırılan bakım onarım bunun için yapılacak masraflar da tespit ettirilerek davacı da dahil tüm kat maliklerinden Kanunun 20/b maddesi uyarınca arsa payları oranında sorumlu tutulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi yolunda hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.