Esas No: 2021/5024
Karar No: 2022/3969
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/5024 Esas 2022/3969 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkeme, sanıkların resmi belgede sahtecilik ve Kanuna muhalefet suçlamalarıyla yargılandığı davada beraat kararı verilmesine karşı yapılan temyiz başvurusunu değerlendirdi. Muhakemat Müdürlüğü’nün direkt olarak zarar görmediği ve katılma hakkı bulunmadığına karar verildi. Ancak, sanıkların hileli hareketlerinin bulunduğu ve suçu işlediklerine dair yeterli delil olduğu gerekçesiyle beraat kararı bozuldu. Ayrıca, bir sanığın ölümü sebebiyle kamu davasının düşürülmesi gerektiği belirtildi. Kararda, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve 1412 sayılı CMUK’nun 317. ve 321. maddeleri detaylı bir şekilde açıklandı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi Belgede Sahtecilik, 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar hakkında beraat
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) ... Muhakemat Müdürlüğü adına Hazine vekilinin temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Muhakemat Müdürlüğünün hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, anılan kurum adına Hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II) O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemine göre sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerinin temyizen incelenmesinde;
... Gümrük Müdürlüğü’nden ... unvanlı şahıs firması adına işlem gören 25.02.2010 tarihli gümrük çıkış beyannamesi muhteviyatı...- EUR kıymetindeki eşyanın, gerek nakliyeci firma yetkililerinin, bu beyannameler konusu eşyaları taşımadıkları yolundaki ifadeleri, gerekse özet beyan konusu asıl ihracat eşyasının varış ülkesi ... olduğu halde, yavru beyanname konusu eşyaların gideceği ülkenin ... olduğu; nakliyeci çıkış özet beyanına, asıl beyanname ile birlikte, ikinci bir satıra “yavru” beyanname olarak tabir edilen sahte beyannamenin usulsüz olarak kaydedildiği, beyanname muhteviyatı eşyaların, TIR aracına yüklenmediği halde yüklenmiş gibi gösterildiği, mali Müşavir tarafından firmanın muhasebe kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde, firmanın 2010 yılı defterlerinde hile yapıldığı, firmanın yurt dışına bir satışının olmadığı, alınan malların yurt içinde bırakıldığı ve mal bedellerinin yurda getirildiğine herhangi bir kaydın olmadığına dair tespiti dikkate alındığında, bu ihracatların gerçek olmayıp, hayali ihracat olduğu, menfaat sahibi ihracatçı firma yetkilisi ...’ın yanında, ... Sistemi üzerinde Gümrük Çıkış beyannamesini tanzim eden ve beyannamenin 54 no.lu hanesinde ismi bulunan, Gümrük Müşaviri sıfatıyla bu beyannamenin kendi şifresi ile tanzim edildiğini, ancak ihracatçı firmayı tanımadığını, şifresini Gümrük Müşavir Yardımcısı ...’a verdiğini beyan eden Gümrük Müşaviri müteveffa ...'ın beyanı ile sanık ...'un savunmasının içeriğinden de anlaşılacağı üzere bilgi rıza gösterdiği, keza işlem sonunda imza yetkisini kontrol ve onayla gümrük işlemlerinin yerine getirildiği dolayısıyla bu sanık ...'un sanık ... ile birlikte hareket ederek kaçakçılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri gözetilerek mahkumiyetleri yerine suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilerek dosya kapsamına uymayan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III) O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemine göre sanık ... hakkında kurulan beraat hükmünün temyizen incelenmesinde;
UYAP'tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğine göre sanığın hükümden sonra, 11/03/2019 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından 5237 sayılı TCK'nun 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesi hususunun mahallince değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.