9. Hukuk Dairesi 2012/2848 E. , 2014/7212 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BALIKESİR 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2011
NUMARASI : 2009/383-2011/880
Y A R G I T A Y K A R A R I
A)Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 02.07.1998-18.09.2008 tarihleri arasında aralıksız çalıştığını, iş akdinin işverenlikçe haksız yere feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının 08.10.2008 tarihinde işyerine geldiğini, ancak amirlerine haber vermeden ve izin almadan işyerini terk edip gittiğini, işe davet edildiğini, gelmeyince Eylül 2008 ve Ekim 2008 ücretinin banka hesabına yatırıldığını, davacının yeni bulduğu bir iş için işyerini terk ederek işten haksız çıkarılmış izlenimi yaratmak ve haksız yere tazminat elde etmek istediğini, işe giriş tarihinin ise 2001 yılı Ocak ayı olduğunu savunmuştur.
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının, davalıya ait işyerinde 02.10.2000 – 08.10.2008 tarihleri arasında 7 yıl 7 ay 8 günlük hizmetinin bulunduğu, şahsi dosya içinde bulunan 08.10.2008/1 tarih ve sayılı yazıda, davacıya fesih bildiriminde bulunulduğu, davalının imzadan imtina ettiği, fesih bildiriminde davacının iş akdinin 08.10.2008 tarihi itibarıyla devamsızlık nedenlerinden dolayı 4857 sayılı iş kanunun 25. maddesine göre feshedildiğinin bildirildiğinin anlaşıldığı, davalı işveren tarafından dosyaya sunulan davacının işe giriş çıkışlarını gösterir puantajları ve devamsızlıkları ile ilgili tutulan tutanaklar incelendiğinde; Ekim 2008 ayında; 01 Ekim – 02 Ekim 2008 (Çarşamba, Perşembe günü ) tarihlerinde ardı ardına 2 iş günü iş yerine giriş çıkış yapmadığı, 04 Ekim 2008 tarihinde 1 gün iş yerine giriş çıkış yapmadığı, 08.10.2008 tarihinde 1 gün iş yerine giriş çıkış yapmadığının anlaşıldığı, ihbar tazminatına hak kazanabilmek için öncelikle iş sözleşmesinin İş Kanunun 24 ve 25. madde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması gerektiği, dinlenen tanıklardan Murat Fidan’ın beyanında, “ iş yerine kartlı sistemle girip çıktıklarını, davacının kartının alındığını duyduğunu, ancak sebebinin ne olduğunu bilmediğini”, tanık Ş.. D..’in ise “davacının işe gelmediği dönemlerde bununla ilgili olarak tutanak düzenlendiğini ancak davacının imzalamadığını, tutanaklarda kendi imzasının da olduğunu ve tutanak içeriklerinin doğru olduğunu” bildirdiği, işçinin işe devamsızlığının her durumda işverene haklı fesih imkânı vermediği, devamsızlığın haklı bir nedene dayanması halinde işverenin derhal ve haklı nedenle fesih imkânı bulunmadığı, işçinin hastalığı, aile fertlerinden birinin ya da yakınlarının ölümü veya hastalığı, işçinin tanıklık ve bilirkişilik yapması gibi haller, işe devamsızlığı haklı kılan nedenler olduğu, mazeretin ispatı noktasında, sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadığı sürece özel sağlık kuruluşlarından alınan raporlara da değer verilmesi gerektiği, 4857 sayılı İş Kanununun 25 II- ( g) bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde işverenin haklı fesih imkânının bulunduğunun kurala bağlanmış olmasına göre, işçinin işe devam etmediği günlerde izinli veya raporlu olduğuna ilişkin dosyada herhangi bir kayıt bulunmadığı ve dosyada mevcut davacının işe giriş çıkışlarını gösterir puantajları ve devamsızlıkları ile ilgili tutulan tutanaklar ve bu belgeleri doğrular mahiyetteki tanık beyanları doğrultusunda işçinin (davacının) işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın işe gelmediği (devamsızlık yaptığı) gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
Fesih ihtarnamesinde daha önceki uyarılara rağmen davacının 04.10.2008 tarihinde işe gelmediğinden bahisle iş akdinin işverence 4857 Sayılı Yasanın 25/II-g maddesi gereğince feshedileceği bildirilmiş ise de, işçinin işe devam çizelgesinde 06 ve 07.10.2008 tarihinde geldiği, işbaşı yapıp çalıştığı, yine işverence tutulan 08.10.2008 tarihli tutanaktan da, işçinin 08.10.2008 tarihinde işyerine geldiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan bu duruma göre, 4857 Sayılı Yasanın 25/II-g ve h maddelerindeki devamsızlık koşulunun olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile reddi bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.