Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19918
Karar No: 2016/4351
Karar Tarihi: 22.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/19918 Esas 2016/4351 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/19918 E.  ,  2016/4351 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiş olup, davacı vekili tarafından da duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ... 5.Aile Mahkemesi"nin 2008/746 E., 2008/720 K. sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını ve bu karar ile davalı lehine aylık 2.500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak müvekkilinin 28.02.2014 tarihi itibari ile işten çıkarıldığını ve bu nafakayı ödeyecek gücü kalmadığını, davalı ile boşandıktan sonra yeniden evlenen müvekkilinin, eşi ve çocuğunun ihtiyaçlarını dahi ailesinin desteği ile karşılamaya çalıştığı, davalının ise boşanma davasından sonraki süreçte gelir getiren bir işe girmiş olabileceği gibi vefat eden babasından dolayı da maaş alıyor olabileceğini belirterek, davalı lehine boşanma davası sonucu hükmedilen aylık 2.500 TL"lik yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, bu talep yerinde görülmediği takdirde nafakanın indirilmesini ve boşanma ilamında yazılı olan nafaka artış oranının da kaldırılmasını veya enflasyon oranı üzerinden artış olarak belirlenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında görülen anlaşmalı boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakasının ve artış oranının tarafların kabulü ile belirlendiğini, ayrıca ve davacının ekonomik durumuna ilişkin iddialarınında asılsız olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile;
    Yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması isteminin reddine,
    Yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile, ... 5. Aile Mahkemesi"nin 30/12/2008 tarihli ve 2008/746 esas numaralı anlaşmalı boşanma kararı ile birlikte davalı kadın yararına protokoldeki gibi kararlaştırılan aylık 2500,00 TL nafakanın, o karardaki artış oranı ile birlikte, dava tarihi itibarı ile ulaştığı aylık 5026,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 1026,00 TL indirilerek aylık 4000,00 TL"ye düşürülmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine,
    Belirlenen nafakanın protokoldeki artış oranının kaldırılması isteğinin kısmen kabulü ile bu nafakanın her yıl tahakkuk döneminden itibaren ÜFE oranında otomatik artışa tabii tutulmasına, karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Anılan maddede yoksulluğun hukuksal kavramı tanımlanmamış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656 E.-688 K.sayılı kararında yeme, giyinme, barınma, sağlık ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir.
    Yine; Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını imkansız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği gibi, yoksulluğu ortadan kaldıracak bir gelir seviyesi olarak kabul edilmemektedir (HGK 07.10.1998 gün 1998/2-656 G.688 K., HGK 28.02.2007 gün ve 2007/3-84 E.-95 K.sayılı kararları).
    Somut olayda, tarafların 27.01.2009 tarihinde (kesinleşme) boşandıkları ve boşanma kararı ile davalı lehine aylık 2.500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, taraflar hakkında yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasına göre, davacının mühendis olduğu ve aylık 4000 TL geliri bulunduğu, SGK hizmet dökümüne göre, 18.07.2014 tarihi itibariyle işten çıkışının bildirildiği, yeniden evlenmiş olan davacının bir çocuğu bulunduğu; davalının ise ev hanımı olup annesine ait evde kira ödemeden yaşadığı tespit edilmiş olmasına karşın yapılan bu araştırmanın tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının belirlenmesi açısından yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Zira dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmalarına göre; davacının evli olduğu, eşi adına kayıtlı ve kendisinin de yetkilisi olduğu bir şirket kaydı bulunduğu, bunun yanında davacının 18.07.2014 tarihinde işinden kendi isteğiyle ayrıldığı hususunun davacının işvereni tarafından İcra Hukuk Mahkemesi"ne (... 3.İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/437 E.) bizzat bildirildiği yönündeki davalı beyanı ve halen "AMC Makine" isimli İran ve Dubai bağlantılı iş yapmakta olan bir firmada genel müdür olarak çalıştığı, davalının ise vefat eden babasından dolayı maaş aldığı iddia edilmiş olmasına karşın mahkemece bu iddiaların araştırılmadığı anlaşılmıştır.
    O halde, mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının yukarıda açıklandığı şekilde ayrıntılı bir şekilde araştırılıp tespit edilmesinden sonra, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, davalının gelir durumu gözetilerek, TMK md. 4"de vurgulanan hakkaniyet ilkesi uyarınca karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi