Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7049
Karar No: 2016/4380
Karar Tarihi: 23.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/7049 Esas 2016/4380 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı tarafın silahla davacı çocuğu yaralaması sonucu açılan tazminat davasında mahkeme, maddi tazminat talebini reddetmiş ve manevi tazminat talebini kabul etmiştir. Ancak, verilen manevi tazminat miktarı davacıların yaşadığı üzüntüye göre yetersiz bulunmuştur. Ayrıca, tedavi masrafları için uzman bir bilirkişiden rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 369. maddesi, sorumluluğu düzenlemektedir. Buna göre, ev halkından olan küçüklere gözetim yapılmaması veya gerekli önlemlerin alınmaması halinde oluşan zararlar sorumluluk doğurur.
3. Hukuk Dairesi         2015/7049 E.  ,  2016/4380 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili, dava dilekçesinde; davalılar çocuğu..."nın, 22.12.2010 tarihinde davacı çocuk Süleyman"ı silahla gözünden yaraladığını, yaralanma nedeniyle çocuğun sağ gözünün tamamen kapandığını, gözünde bir süre görme kaybının olduğunu, müvekkillerinin küçük çocuğun tedavisi için... Üniversitesi Hastanesi"ne götürdüklerini ve tedavisinin devam ettiğini, kurşunun halen vücutta kaldığından küçük çocuğun vücudunda oluşabilecek etkileri doğrultusunda önlem almaya çalıştıklarını, olay tarihinde davacı küçüğün 10 yaşında olduğunu, büyük üzüntü yaşadıklarını belirterek, iş göremezlik tazminatı, tedavi nedeniyle yapılan harcalamalar, konaklama masrafları nedeniyle fazlası saklı kalmak kaydıyla davacı çocuk ve anne, baba için ayrı ayrı 1.000"er TL maddi tazminat ile davacı çocuk için 10.000 TL, davacılar anne, baba için ayrı ayrı 5.000"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, cevap dilekçesinde; silahın yanlışlıkla patlayarak yaralanmanın meydana geldiğini, davalılar anne ve babanın gereken özen sorumluluğunu yerine getirmiş olsalar dahi sonucun meydana geleceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; malvarlığında azalma veya gerçekleşmesi gereken artışa dair zararın ispatlanamadığı gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminatın ise kısmen kabulü ile davacı çocuk için 2.000 TL, diğer davacılar için 1.000"er TL nin olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    Dava, reşit olmayan çocuğun haksız eylemi nedeniyle, zarar veren çocuk ve velayeti altında bulunduranlara kaşı açılmış haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun “Sorumluluk” başlığını taşıyan 369. maddesinde aynen; “Ev başkanı, ev halkından olan küçüğün, kısıtlının, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunan kişinin verdiği zarardan, alışılmış şekilde durum ve koşulların gerektirdiği dikkatle onu gözetim altında bulundurduğunu veya bu dikkat ve özeni gösterseydi dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceğini ispat etmedikçe sorumludur.
    Ev başkanı, ev halkından akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunanların kendilerini ya da başkalarını tehlikeye veya zarara düşürmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Zorunluluk hâlinde gerekli önlemlerin alınmasını yetkili makamdan ister.” hükmünü içermektedir
    Dosyanın incelenmesinde, 22.12.2010 tarihinde kardeşi ile birlikte bakkala giden davacı çocuğa davalı ... tarafından elinde bulunan av tüfeği ile ateş edildiği, olay tarihinde davacı çocuğun 10 yaşını, davalı ..."nın ise 13 yaşını ikmal ettiği, davacı çocuğun ... 26.04.2011 tarihli raporunda, 22.12.2010 tarihli muayenesinde sağ göz kapağında periorbital ödem ve ekimoz, alt göz kapağı orta kısımda 0.1 cm çaplı av tüfeği saçma tanesi giriş deliği saptandığı, orbital ultrasonografide; sağ gözde glob dışı, globun inferolateralinde yabancı cisim(saçma tanesi) izlendiği 23.12.2010 tarihinde ameliyata alındığı, 04.04.2011 tarihli muayenede ise sağ alt göz kapağı orta hattında 0,4 cm çapında ciltte belirgin renk ve seviye farkı göstermeyen nedbe dokusu olduğunun, sabit iz niteliğinde olmadığı, 04.08.2014 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda ise yaralanmanın araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, maluliyetinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; saçmanın davacı çocuğun gözünde bulunduğu da dikkate alınarak olayın oluş şekline göre hükmedilen manevi tazminat azdır. Ayrıca, davacılar, dava konusu haksız fiil nedeniyle yapılan giderlere için belge ibraz edememişse de, olay nedeniyle davacı çocuğun yaralandığı ve tedavi gördüğü sabit olup, tedavi giderinin (doktor, ilaç, hastaneye gidiş-geliş, konaklama vb tüm giderler) yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından bu giderlerin belirlenmesi için uzman bilirkişiden rapor alınması gerekmektedir.
    O halde, mahkemece yapılacak iş; manevi huzuru gerçekleştirmeye yönelik, olayın oluş şekli nazara alınarak daha yüksek oranda bir manevi tazminata hükmedilmesi ve davacı çocuk ... için yapılan tedavi giderleri için uzman bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli rapor alındıktan sonra sonucu dairesinde uygun maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi