3. Hukuk Dairesi 2015/7014 E. , 2016/4422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; davalı şirketin, Resmi Sağlık Kurumu ve Kuruluşlarına düzenlemiş olduğu elektrik faturalandırma işleminin, mevzuata aykırı olduğunu; hesaplamanın ticarethane için belirlenen birim fiyatları esas alınarak yapıldığını, böylece fazladan tahsilat yapıldığını ileri sürerek; davalının haksız ve fazladan tahsil ettiği toplam 308.032,45 TL"nin, fatura ödeme tarihlerinden itibaren kademe kademe işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini, birleşen dava dilekçesinde; aynı gerekçelerle ...Sağlığı Merkezine ve ... Devlet Hastanesindeki yanlış tarife uygulaması nedeniyle 26.280,88 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumetin kendilerinde olmadığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini, abone grubuna itiraz etmeyen, değişiklik için girişimde bulunmayan mevcut abone grubuna göre ödemeye devam eden davacı kurumun geriye yönelik talep hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; faturaların yanlış tarifeden düzenlenmesi nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile 308.032,45 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren dönemsel olarak işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen dava yönünden davacının talep edeceği alacağın bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Kural olarak, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Temerrüt ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.(BK.m.101/1, TBK.m.117/1)
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
Somut olayda; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; ...Devlet Hastanesi Baştabipliğinin 28/03/2011 tarihli yazısı ile davalı şirketten fazla ödenen 217.828,18 TL"nin hesaba yatırılmasının talep edildiği, 01/04/2011 tarihli cevabi yazıyla talebin reddedildiği,...Devlet Hastanesi Baştabipliğinin 08/03/2011 tarihli yazısı ile davalı şirketten fazla ödenen 36.481,77 TL"nin hesaba yatırılmasının talep edildiği, 24/03/2011 tarihli cevabi yazıyla talebin reddedildiği,... Merkezi Baştabipliğinin 07/04/2011 tarihli yazısı ile davalı şirketten fazla ödenen 17.968,43 TL"nin hesaba yatırılmasının talep edildiği, 27/04/2011 tarihli cevabi yazıyla talebin reddedildiği, ... Baştabipliğinin 16/05/2011 tarihli yazısı ile davalı şirketten fazla ödenen 8.294,45 TL"nin hesaba yatırılmasının talep edildiği, 26/12/2011 tarihli İl Sağlık Müdürlüğüne gönderilen yazıda davalı şirketin cevap vermediğinin belirtildiği, dava konusu bedelden geri kalan 27.582,30 TL ile ilgili davacı tarafından davalıya gönderilen ihtar yazısı bulunmadığı, böylelikle davalının ödeme yapılmayacağını bildirdiği tarihlerde temerrüde düştüğü, cevap verilmediği belirtilen Karahallı .Baştabipliğinin 16/05/2011 tarihli yazısı yazı ile ilgili tebliğ tarihinin belli olmaması nedeniyle ve dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmayan 27.582,30 TL yönünden dava tarihi itibariyle davalının temerrüte düştüğü anlaşılmakla; faiz başlangıçlarının belirtilen tarihlerden başlatılması gerekirken ödeme tarihinden itibaren faiz başlatılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki; bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün asıl davaya ilişkin birinci maddesinin ikinci bendindeki “ödeme tarihlerinden” ifadesinin hükümden çıkartılması, yerine “217.828,18 TL"lik kısmının 01/04/2011 tarihinden, 36.481,77 TL"lik kısmının 24/03/2011 tarihinden, 17.968,43 TL"lik kısmının 27/04/2011 tarihinden, 35.876,75 TL"lik kısmının asıl dava tarihinden” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.