3. Hukuk Dairesi 2016/668 E. , 2016/4520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Necmiye"nin annesi ve müvekkili Mustafa"nın kayınvalidesi olan muris ...arihinde düzenlediği vasiyetnameyle, maliki olduğu 2380 parsel numaralı taşınmazdaki 285/2140 hissesini, bu taşınmaz üzerinde bulunan evi ve 1344 parsel numaralı taşınmazdaki 300/33600 hissesini müvekkillerine bıraktığını, söz konusu vasiyetnamenin mahkemece açılıp, okunduğunu belirterek; vasiyetnameye konu taşınmazların müvekkilleri adına tescili suretiyle vasiyetnamenin yerine getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Dahili davalılar... ve ..., cevap dilekçesi vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece; davanın kabulü ile ...riyet Mevkii, 2380 parsel nolu taşınmazda ve bu taşınmaz üzerinde bulunan biriketten yapılı 70 m²"lik alanda bulunan ev ile ...ilçesi, ...lu parsel sayılı taşınmazda muris ...nın hissesinin iptali ile 1/2 oranında davacı ... ve 1/2 oranında ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; vasiyetnameye konu taşınmazların vasiyet alacaklısı olan davacı karı koca adına intikali ile vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir.
Vasiyetnamenin tenfizi davaları, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi"nce açılan vasiyetnamenin, TMK"nın 595 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tespiti içindir.
Diğer bir anlatımla, vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tespitinden ibarettir. Bu tespit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz.
Vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi için vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir.
Vasiyetnamenin iptali davası açılması halinde sonucunda verilecek hüküm, vasiyetnamenin yerine getirilmesine ilişkin davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan, bir yıllık iptal davası açma süresi ve açılmış dava varsa sonucu beklenmeden hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde, davaya konu vasiyetnamenin ... Hukuk Mahkemesi"nin 22.01.2010 tarih ve 2009/274 E.; 2010/8 K. sayılı ilamıyla açıldığı, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin hükmün, 22.12.2015 tarihinde kesinleştiği, huzurdaki temyiz konu davanın, 09.03.2011 tarihinde, vasiyetnamenin açılması kararının kesinleşmesinden çok önce açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece; vasiyetnamenin iptali davasının açılabilmesi için kanunda öngörülen bir yıllık sürenin geçmediği göz önünde bulundurularak; taraflara vasiyetnamenin iptali davası açılıp açılmadığı sorulup, vasiyetnamenin iptaline yönelik dava açılmış ise açılan davanın sonucu beklenip, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bozma sebebine göre davalı ..."nın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.