Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1935
Karar No: 2016/4581
Karar Tarihi: 24.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/1935 Esas 2016/4581 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/1935 E.  ,  2016/4581 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; abonelik sözleşmesi kapsamında tüketilen su bedelinin tahsili için başlatılan ,...cra Müdürlüğü"nün 2010/14990 sayılı takibine davalının yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; davanın İİK. Madde 67"de öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından bahisle, davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizin 05.06.2014 tarih ve 2014/9384 Esas- 2014/9070 Karar sayılı ilamıyla "...Somut olayda, itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmakla, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi" nedeniyle bozma konusu yapılmıştır.
    Dairemizin 05.06.2014 tarih ve 2014/9384 Esas- 2014/9070 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda; "Davanın kısmen kabulü ile; davalının....İcra Müdürlüğü"nün 2010/14990 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 48,90-TL üzerinden kısmen iptali ile, bu miktara takip tarihinden itibaren faiz uygulanmak suretiyle devamına, Davacının fazlaya ilişkin talebi ile konu yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine," karar verilmiş, sözkonusu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, 2003 yılında vefat eden muris... adına kayıtlı abonelik sözleşmesinden doğan 05/09/2002- 26/10/2010 dönemine ilişkin tüketim bedeli nedeniyle mirasçılar hakkında yürütülen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı, davalı miras bırakan...adına su aboneliği kaydı bulunan yerdeki 05/09/2002-26/10/2010 dönemine ilişkin tüketim bedelini mirasçılarından istemektedir. Davalı miras bırakanı ...n 20/10/2003 tarihinde öldüğü dosyadaki veraset belgesi ile anlaşılmaktadır.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin abonelik kaydı üzerinde bulunan Muris Necmettin Salmaz"ın ölümü tarihi itibariyle sona erdiği, ölüm tarihinden sonraki dönem için mirasçılarının doğrudan kullanımı yoksa sorumluluklarından bahsedilemeyeceği belirtilmiş ; bu doğrultuda davalının mirasçı sıfatıyla sorumluluğunun, ancak murisin ölüm tarihine kadar doğan borçları ile sınırlı olduğu kabul edilerek kısmen kabul kararı verilmiştir.
    4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 599.maddesine göre; “Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar. Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar. Atanmış mirasçılar da mirası, mirasbırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler”. 605. maddeye göre “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır”. 606. maddeye göre; “Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar”. 610. maddeye göre; “Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur”. 640. maddeye göre, "Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler". 641. maddeye göre; “Mirasçılar, tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar. Ana ve baba veya büyük ana ve büyük baba ile birlikte yaşayan ve emeklerini veya gelirlerini aileye özgüleyen ergin çocuklar ile torunlara verilecek uygun miktardaki tazminat, bu yüzden terekenin borç ödemeden acze düşmemesi kaydıyla tereke borcu sayılır” hükümleri yer almaktadır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe, o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.
    Abonelik iptal edilmedikçe abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak su bedelinden murisin miras reddedilmediğine göre Türk Medenî Kanununun az yukarıda açıklanan hükümleri gereğince, davalı mirasçı sıfatıyla davacıya karşı müteselsilen sorumludurlar.
    Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dosyanın önceki bilirkişi dışında alanında uzman bilirkişiye tevdii ile; ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, denetime elverişli bir rapor alınması, daha sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi