Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4016
Karar No: 2016/4596
Karar Tarihi: 25.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/4016 Esas 2016/4596 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı şirket, davalı kurumun gönderdiği su faturasında hatalı su miktarının hesaplandığını ve atık su bedeli ile su faturası arasında fahiş oranda farklılık olduğunu iddia ederek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, sözkonusu tahakkukun tüketime uygun olduğu gerekçe gösterilerek davayı reddetmiştir. Ancak, davacı vekili kararı temyiz etmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, davacının ticari işletmesiyle ilgili olduğu için Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu anlaşılmış ve mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiği ancak işin esası hakkında karar verildiği için kararın usul ve yasaya aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. TTK'nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 12. maddesinde de bir ticari işletmeyi işleten kişinin tacir olduğu belirtilmiştir. 26/06/2012 tarihinde kabul edilen ve 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 6335 sayılı yasanın 2. maddesinde ise ticari nitelikteki davalara ilişkin düzenlemeler hakkında açıklamalar yapılmıştır. TTK'nun 19. maddesi de tacirin borçlarının ticari olması asıldır şeklinde hüküm içermektedir.
3. Hukuk Dairesi         2015/4016 E.  ,  2016/4596 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; davacının davalı kurumun su abonesi olduğunu, davacıya davalı tarafından 28.02.2013 ilk okuma, 28.03.2013 son okuma tarihli 7.704,00 TL"lik su faturası gönderildiğini, davacının gönderdiği faturada kullanıldığı iddia edilen su miktarının hatalı olduğunu, nitekim davacının atık su bedellerini de... Bölge Müdürlüğü"ne ödediğini ve su faturası ile atık su bedeli arasında fahiş oranda farklılık bulunduğunu belirterek, davacının davalıya 7.704,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 28.03.2013 tarihli tahakkuk 11.04.2013 vade tarihli 2013/03.dönem faturasına itirazı üzerine sayacın test için .....Müdürlüğü"ne gönderildiğini, yerine yeni sayaç takıldığını, sayacın yapılan incelemesinde ise sağlam olduğunun belirlendiğini, hatta son bölümde sayacın fazla yazmasından ziyade eksik çalıştığının tespit edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; söz konusu tahakkukun tüketime uygun olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    TTK"nun 4.maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1.fıkrasında "her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda..." sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 12. maddesinde "Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir" hükmünü içermektedir.
    26/06/2012 tarihinde kabul edilen ve 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanan 6335 sayılı yasanın 2.maddesinde, "6102 sayılı Kanun"un 5.maddesinin başlığı" 2. ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler" şeklinde, 1. fıkrasında yer alan "davalara" ibaresi ise davalar ve ticari nitelikteki "çekişmesiz yargı işlerine" şeklinde 3.ve 4. fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
    Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır". şeklinde düzenlenmiştir.
    TTK"nun 19.maddesinde "Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır" hükmü bulunmaktadır.
    Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; davaya konu uyuşmazlığın davacı şirketin kullandığı su tüketiminden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkin olduğu, bu haliyle uyuşmazlığın çözümünün yukarıdaki yasa hükümleri de gözetildiğinde Asliye Ticaret Mahkemesi"nin görevi içinde olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, Asliye Ticaret Mahkemesi"nin görevli olduğu düşünülerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi