MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, ... Köyü 154 ada 10 parsel sayılı taşınmazın, yörede 25/08/1976 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde iken, 11.06.1990 tarihinde yapılıp kesinleşen 2/B sınırları içinde kaldığını, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile 2/B"lik alan niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın keşifte belirlenen değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiğinden, HUMK"nun 1, 7 ve son maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Erdemli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hükmün, davacı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.05.2012 gün ve 2012/6533-7179 sayılı kararı ile onanmış, onama kararı Hazine vekiline 15.06.2012 günü tebliğ edilmiş, Hazine vekili 18.06.2012 tarihinde sulh hukuk mahkemesine verdiği dilekçe ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini istemiştir. Dosyanın gönderildiği Erdemli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 11.07.2012 tarihli kararı ile, görevsizlik kararının 14.05.2012 tarihinde kesinleştiği, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için HMK’nun 20/1. maddesinde öngörülen 2 haftalık süre geçtikten sonra talepte bulunulduğundan, HMK’nun 20/1. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın sulh hukuk mahkemesine iadesine karar verilmiş, sulh hukuk mahkemesi de 08.08.2012 tarihli kararı ile, Asliye Hukuk Mahkemesinin iade kararının kesinleştirilmeden gönderildiği gerekçesiyle yeniden iadesine karar verilmiş, bu karar Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunun 20/1. maddesine göre; “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. ” madde metninde de açıkça belirtildiği üzere, görevsizlik veya yetkisizlik kararına karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurulması gerektiği, somut olayda da Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin onama kararının Hazine vekiline 15.06.2012 günü tebliğ edildiği, Hazine vekili de 18.06.2012 tarihinde sulh hukuk mahkemesine verdiği dilekçe ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini istediğine göre, başvuru süresinde olup artık asliye hukuk mahkemesinin dosyayı esasına kaydedip yargılama başlanması gerekirken, hatalı değerlendirme ile sulh hukuk mahkemesine gönderilmesi doğru değil ise de, esasen ortada görevsizlik veya yetkisizlik kararı gibi temyizi kabil nihai bir karar bulunmadığına göre, Dairece yapılacak bir işlem bulunmadığından dosyanın mahkemesine İADESİNE 24/06/2013 günü oy birliği ile karar verildi.