Esas No: 2020/39
Karar No: 2021/1244
Karar Tarihi: 14.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/39 Esas 2021/1244 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2019
NUMARASI :....
DAVANIN KONUSU : ... Kararının İptali, Hükümsüzlük
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesİ’nce verilen 17/10/2019 tarih ve ..... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin kalp ve damar cerrahisi alanında tıbbi cihaz üreten, “...” markası altında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkilinin .... sayılı markalarının bulunduğunu, davalı şahıs tarafından yapılan .... numaralı “...” ibareli marka tescil başvurusuna müvekkilinin itirazlarının, davalı kurum tarafından 04.12.2018 tarih ve...sayılı ... kararı ile reddedildiğini, oysa davalı şahıs markasının müvekkilinin daha önceden tescil edilmiş markaları ile ayniyet derecesinde benzer olduğunu ve iltibas tehlikesi yarattığını, dava konusu başvuru markası ile müvekkilinin markalarının sınıflarının aynı olduğunu, markaların aynı tüketici grubuna hitap ettiğini, davalı markasının tescil edilmesi halinde haksız rekabet yaratacağını ileri sürerek, davalı ... ... kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı ... vekili, dikkate alınması gereken tüketicilerin normal tüketiciden ziyade konusunda uzman doktorlar olduğunu, müvekkilinin iyi niyetle hareket ettiğini, davacının kalp cerrahisi alanında, müvekkilinin ise sağlık ve güzellik sektöründe faaliyet gösterdiğini, markaların sınıflarının farklı olduğunu, davacının dayanak markalarının hiçbirisinin müvekkilinin markası ile ilgisinin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının itirazına dayanak yaptığı "..." ibaresi ile dava konusu "..." markaları arasında, ilgili tüketici nazarında bir benzerlik ilişkisinin söz konusu olmadığı, bu nedenle haksız rekabetten söz edilmesinin de mümkün bulunmadığı, dava konusu marka ile davacının markaları arasında SMK 6/1 maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davacının dayanak olarak gösterdiği ticaret unvanı ile alan adı nedeniyle dava konusu markanın tescil engelinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu başvurunun "..." ifadesinden sadece "...." harfi çıkarılarak yeni bir marka oluşturulmuş gibi görünmekte olup, tüketici nezdinde iki marka arasında ekonomik/idari/organik yönden bir bağlantı varmış gibi anlaşılacağını, Türkiye sınırları içerisinde normal bir tüketicinin "..." markasını "...." şeklinde, diğer markayı ise "...." şeklinde okuyacağını ve iki telaffuz arasındaki ses benzerliğinin kaçınılmaz olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, ... kararının iptali ile hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının itirazına dayanak yaptığı "..." markası ile dava konusu "..." ibaresi arasında, 6769 sayılı SMK 6/1 maddesi anlamında benzerlik olmadığı, dolayısıyla taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2021
Başkan
...
Üye
...
Üye
...
Katip
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.