20. Hukuk Dairesi 2013/3759 E. , 2013/7108 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, 31/12/2009 tarihli dava dilekçeleri ile ... Mevkiinde bulunan yaklaşık 20 dönümlük taşınmazın, yörede 1986 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman olarak sınırlandırılması üzerine murisleri...’un Orman Yönetimi ve Hazine aleyhine açtığı orman kadastrosuna itiraz davası sonucunda ...Kadastro Mahkemesinin 1989/313-1992/172 sayılı kararı ile orman sınırları dışına çıkartıldığını, kararın derecattan geçerek kesinleştiğini, ancak 4999 sayılı Kanun gereğince yapılan düzeltme işlemi sırasında belirtilen mahkeme kararı gözönünde bulundurulmadığından, taşınmazın orman tahdit sınırları içinde gösterildiğini belirterek, 4999 sayılı Kanun gereğince yapılan düzeltme işleminin iptalini istemişlerdir.
Mahkemece, ... ve ...’in, davalarını takipsiz bırakmış olmaları nedeniyle H.U.M.K’nun 409. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, ...’un davasının kabulü ile davalı taşınmaza ilişkin 4999 sayılı Kanun gereğince yapılan düzeltme işleminin iptaline, 24.12.2010 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde belirtilen hattın düzeltme hattı olarak belirlenmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4999 sayılı Kanun gereğince yapılan fennî hataların düzeltilmesi işleminin iptaline ilişkindir.
Mahkemece, yörede 2009 yılında yapılan fenni hataların düzeltilmesi işleminin hatalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Davacı dava dilekçesinde, ... Kadastro Mahkemesinin 1989/313-1992/172 sayılı kararı ile orman sınırları dışına çıkartılan yaklaşık 20000 m² yüzölçümlü alanın düzeltme işlemi sırasında 158, 159, 160, 2065, 2066 ve 2067 numaralı orman sınır noktaları ile belirlenen poligonun içinde bırakıldığını ileri sürerek dava açmıştır. Buna göre, dava konusu, yukarıda belirtilen orman sınır noktaları ile belirlenen esasen 2/B poligonu olan XX1 nolu poligon içinde kalan ve ... Kadastro Mahkemesinin 1989/313-1992/172 sayılı kararı ile orman sınırları dışına çıkartılan 19500 m2’lik yerdir. Oysa; mahkeme, uygulamasını bu alanın ve poligonun dışında kalan ormanlık alanda yapmıştır. Diğer taraftan; davacının dayandığı kadastro mahkemesinin 1989/313 - 1992/172 sayılı dosyasında hükme dayanak yapılan fen ve orman bilirkişi krokisi ile bu dosyada bilirkişilerin düzenledikleri krokiler birbirlerine benzemeyip oldukça farklıdır. Oysa ki, bu davada mesele, kadastro mahkemesinin esas aldığı kroki uygulanmak suretiyle çözülebilir. Bu nedenle, o krokinin kapsamının duraksamaya mahal bırakılmaksızın açık ve net bir şekilde belirlenmesi gerekir. O halde;
Mahkemece, öncelikle davacılara dava dilekçesi açıklattırıldıktan sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından
seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası, 2/B haritası, 4999 sayılı Kanun gereğince yapılan düzeltmeye ilişkin haritası ile ... Kadastro Mahkemesinin 1989/313-1992/172 sayılı dosyasındaki fen bilirkişi ve orman bilirkişi raporları ekindeki krokiler zeminde uygulanmak suretiyle özellikle krokinin kapsamı belirlenmeli, kadastro mahkemesindeki dosyada bulunan fen ve orman bilirkişi raporlarında davalı taşınmazın XXI nolu 2/B poligonu içinde olduğunun belirtildiği hususu da gözönünde bulundurularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve birikişinin yetersiz raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/06/2013 günü oy birliği ile karar verildi.