Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4662
Karar No: 2011/7523
Karar Tarihi: 23.12.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/4662 Esas 2011/7523 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, kadastro çalışmalarında davalının üzerine tescil edilen bir mülke kendisinin yaptırdığı ve kullanım hakkının yarısının kendisine ait olduğu bir bina üzerindeki payın iptali ve adına tescilini istemiştir. Davalı ise binanın kendisine ait olduğunu savunmuştur. Mahkeme, ispat edilemeyen davanın reddine karar vermiştir. Ancak, yapılan incelemede binanın bodrum ve giriş katının tarafların babası ve davacı ile davalının ortak gelirleriyle, üst katların ise davacı ve davalı tarafından inşa edildiği ve çatı katının davalı tarafından yaptırıldığı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın ½ paydaş olacak şekilde hüküm kurulması ve şerh düşülmesi gerektiği ancak bu hususun dikkate alınmadığı için kararın bozulduğu belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uygulanamayacağından ve yanlar arasında ortaklığın giderilmesi davası olmadığından, uyuşmazlığın Medeni Kanunun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK
8. Hukuk Dairesi         2011/4662 E.  ,  2011/7523 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Bartın 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.04.2011 gün ve 119/271 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı, kadastro çalışmalarında davalı üzerine tespit ve tescil edilen 170 ada 7 parsel ve üzerindeki tespitten öce yapılıp, kullanılır hale getirilen 3 katlı kargir evin ½ payının iptali ve adına tescilini istemiştir. Ayrıca, binanın kendine ait olan katlarının beyanlar hanesine şerh edilmesini talep etmiştir. Davalı taraf, kadastro tespitinin doğru olduğunu üzerindeki binanın kendisine ait olduğunu savunmuştur. Mahkemece, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller ve tüm dosya kapamından; dava konusu yer, senetsizden 302,03 m2 olarak 3 katlı kargir ev ve bahçesi niteliği ile 09.05.2007 tarihinde davalı adına tespit görmüş ve bu tespit 21.06.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Tapu kaydı halen davalı üzerinedir.
    Mahallinde yapılan keşifte dinlenen tarafların babası özetle; taşınmazın öncesinde tek parça olarak kendisine ait olduğunu, sağlığında bu yeri fiilen 3 kısma ayırdığını, samanhane olarak kullanılan yerin yanındaki kısmın kendisine, seraların olduğu yola kadar olan yeri davalı ...’e, binanın bulunduğu yeri ise davacı ...’a ait olacak şekilde paylaştırdığını, kendisi ile davalı ve davacı çocuklarının ortak kararı üzerine binanın davacı ...’a düşecek yer üzerine yapıldığını, binayı kendisinin yaptırdığını, o zaman gelirlerinin bir olduğunu, davacı ve davalının da inşaat yapılırken katkıda bulunduğunu, binanın bodrum ve üzerindeki katının birlikte yaptırıldığını, bodrumun üzerindeki kata davacının oturduğunu, 2 yıl kadar önce 1. kat üzerine 2. katın davalı tarafından yaptırıldığı ancak davacının çimento, çakıl ve demir satın alarak bu katın yapımına katkıda bulunduğunu, davalının da ustalığını yaptırdığını, bu binanın çatı katı olarak tabir edilen 3. katının ise 1 yıl kadar önce davalı ... tarafından yaptırıldığını, kadastro çalışmalarındaki görevlilerin tespitin kimin üzerine yapılacağını sorduğunda kendisi üzerine yapılmasını istediğini, daha sonra davacının talebi ile tespitin davacı ve davalı üzerine yapılmasını kabul ettiğini; ancak, davalı üzerine tapu oluşturulduğunu gördüğünü beyan etmiştir. Davacı tanığı Selahattin, dava konusu binanın, davacı ve davalı ile babaları tarafından birlikte yaptırıldığını; tanık Hüseyin, binayı davalının yaptırdığını; tanık Osman ise binanın bodrum ve 1. katının kim tarafından yaptırıldığını bilmediğini; ancak 2. ve çatı katının davalı tarafından yaptırıldığını; tanık Ahmet ise binanın davalı tarafından yaptırıldığını söylemiştir. Açıklanan olgular tarafların ve Mahkeme’nin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık, öncesi tapusuz olarak yanların babasına ait olan ve o kişinin eylemli olarak 3 kısma ayırarak özgülediği taşınmazlardan davacıya isabet eden dava konusu parsel üzerine yapılan binanın taksimi ve arzın ayrılmaz parçası olması nedeniyle zeminden kaynaklanmaktadır. Taşınmazın önceki maliki ve binanın bodrum ve giriş katını yaptıran tarafların babasının beyanlarının samimi olduğu anlaşılmaktadır. Bu binanın bodrum ve giriş katının tarafların babası ve davacı ile davalının ortak gelirleriyle yaptırıldığı, giriş katının üstündeki katın ise davacı ve davalı tarafından inşa edildiği ve çatı katının, davalı tarafından yaptırıldığı tartışmasızdır. Taşınmaz köy yerleşim alanında bulunması nedeniyle Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uygulanamayacağından ve yanlar arasında ortaklığın giderilmesi davası olmadığından; uyuşmazlığın Medeni Kanunun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Ancak, paylaşım nedeni ile davacı adına kayıtlı olan dava dışı diğer parsel için bir taraf zenginleşip diğer taraf fakirleşeceğinden, somut olayda iddia,savunma ve tarafların babasının beyanları dikkate alındığında, davanın kabulü ile, zeminde ½ paydaş olacak şekilde hüküm kurulması, kütüğün beyanlar hanesine dava konusu taşınmazın bodrum kat, giriş kat ve 1. katının ½ paylı olarak 2. katının (çatı katının) ise davalıya ait olduğu şekilde şerh düşülerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle ret kararı verilmesi doğru olmamıştır.
    Davacının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 23.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi