20. Hukuk Dairesi 2013/2061 E. , 2013/7132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, dava konusu ... Köyü 125 ada 17 parsel sayılı taşınmaz, önce davacı adına; Hazinenin komisyona itirazı sonucunda da 25.07.2007 tarihli komisyon kararı ile ham toprak niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, kendisinin zilyet olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; dava konusu taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.10.2009 gün ve 12881-15276 sayılı kararı bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; " Davaya konu taşınmazın içinde yer aldığı ada ve komşu adalardaki parsellerin adeta kağıt üzerinde imar uygulaması yapılmışcasına geometrik şekilleri ile kenar ve açılarının son derece muntazam, birbirlerine yakın yüzölçümünde göründüğü, aralarından belirli ve eşit aralıklarla düzenli ve muntazam yolların geçirildiği, taşınmaz köyde bulunmakla bu biçimde bir imar uygulamasının söz konusu olamayacağı, kaldı ki, çekişmeli parsellerin paftası bu parseller arasından geçirilen yollarla birlikte gözönüne alındığında, gerek memleket haritasında, gerekse keşifte uzmanlığına başvurulan ziraî bilirkişi raporuna eklenen fotoğraflarda, paftasında kağıt özerinde gösterilen yollar ile bu parsellerin çap sınırlarını ayıran herhangi bir belirti görünmediğinden, kadastro sırasında oluşturulan bu parsellerin zemindeki duruma uymadığı ve büro çalışması sonucu oluşturduğunun anlaşıldığı, eski ve daha yakın tarihli memleket haritaları ve hava fotoğraflarına göre yöntemine uygun orman araştırması yapılmadığı, bu nedenle yeniden araştırma yapılması " gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine, taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkidir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 11/12/1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır
Hükmüne uyulan bozma kararına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporlarına göre her ne kadar çekişmeli taşınmazın yöreye ait en eski ve daha yakın tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları ile eylemli durum itibarıyla orman sayılan yerlerden olduğu belirlenmişse de, kadastro çalışmalarında komisyon kararı ile niteliğinin ham toprak olarak tespit edildiği, somut olayda 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesinin uygulama yeri olmadığı gibi, vasıf değişikliği amacıyla ve orman olarak tescil edilmesi konusunda açılmış bir davanın da bulunmadığı, bu durumda mahkemece H.M.K."nun 26. maddesinde yazılı
taleple bağlılık ilkesi gözönünde bulundurularak davanın reddine ve komisyon kararı gibi tescile karar verilmesi gerekirken orman niteliği ile hazine adına tescile karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2. paragrafının kaldırılarak, yerine "çekişmeli 125 ada 17 parselin, komisyon kararı gibi ham toprak niteliği ile Hazine adına tesciline" cümlesi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25.06.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.