8. Hukuk Dairesi 2011/2332 E. , 2011/7568 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve dahili davacılar ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Emet Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.11.2010 gün ve 109/160 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, 159 ada 3, 147 ada 42, 134 ada 168, 130 ada 22, 128 ada 1707, 122 ada 39, 122 ada 86, 110 ada 298 ve 128 ada 933 sayılı parsellerin ortak miras bırakan ...ve ...’dan kaldığını, kadastro çalışmaları sırasında diğer mirasçı davalı ... adına tespit ve tescil edildiklerini açıklayarak anılan parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle ¼ payının ..., ¼ payının ..., ¼ payının ölü ... mirasçıları, ..., ..., ..., ..., ..., ¼ payının da ölü ..."nın yasal mirasçıları ... adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde; taşınmazların bir kısmının bakıp gözetme karşılığı ve bağış yoluyla babası ... tarafından bağışlandığını, 128 ada 1707 parseli 25.10.1975 tarihli satış senediyle babası ...’dan satın aldığını, 128 ada 933 sayılı parselin ise tereke malı olduğunu açıklayarak 128 ada 933 parsel dışında diğer parseller hakkında açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuş, 25.10.1975, 10.9.1981 ve 10.9.1981 tarihli üç ayrı satış senetleri ve bağış başlığını taşıyan harici satış sözleşmelerini sunmuştur.
Mahkemece, 128 ada 903 sayılı parsel hakkındaki davanın kabulü ile muris ...’ın veraset belgesindeki mirasçıları adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline diğer parseller hakkındaki davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı ... vekili tarafından sadece reddedilen parseller yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılması, tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme ile harici satış senetlerinin uygulanması yetersiz görülmüş olup, sonuca ulaşmak bakımından duraksama yaratmaktadır. Tarafların ortak miras bırakanı ... 19.12.1997 tarihinde ölmüş olup, terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Dava konusu 122 ada 39, 110 ada 298, 159 ada 3, 134 ada 168, 128 ada 1707, 147 ada 42 ve 122 ada 86 sayılı parsellerin kadastro tespitlerinin 2006 yılında yapıldığı, kadastro tutanaklarının ise 15.6.2007 tarihinde kesinleştikleri ve tüm tespitlerin davalı adına yapıldığı saptanmıştır. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, dava konusu taşınmazların ortak miras bırakan Ahmet’ten kaldığı ancak harici satış senetleri ile bağış senetleri konusunda bilgilerinin olmadığını açıklamışlardır. Davalı ise, bazı parsellerin bakma akdi karşılığı babası tarafından kendisine bağışlandığını, bir parseli babasından satın aldığını açıklayarak harici satış ve bağış senetlerini sunduğuna göre, bu senetlerin yapılacak keşifte yöntemine uygun bir biçimde yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla uygulanması, dava konusu yapılan parsellerin hangi tarihli satış senetleri kapsamında kaldıklarının tek tek belirlenmesi, senetlerin hudutları itibariyle kapsamlarında kaldığı iddia edilen taşınmazlara uyup uymadığının aynı şekilde araştırılıp belirlenmesi, senetlerdeki hudutlar ve mevkii okunmak suretiyle uygulamanın yapılması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243 ve 244.maddeleri gereğince davetiyeyle keşif yerine çağırılmaları, aynı kanunun 259 ve 290/2.maddesi uyarınca yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerinde dinlenmeleri, üçüncü şahıslardan davalıya geçen taşınmazların yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak dava konusu taşınmazlardan ayıklanması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Kabule göre, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin kabul ve red oranları ve payları gözetilerek taktir edilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün reddedilen parseller yönünden açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 23.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.