MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında .... Mevkii 590 parsel sayılı 10.140 m² yüzölçümündeki taşınmaz, mera vasfı ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve vergi kaydı nedeniyle davalı ... Muhtarlığı adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın bir kısmının kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 590 parselin kadastro tesbitinin iptaline, 09/05/2012 havale tarihli raporda (B) harfi ile gösterilen 6.906,10 m² yerin orman niteliği ile ... adına tapuya tesciline, yine bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.233,90 m²"lik kısmın tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı ... Muhtarlığı tarafından, meranın 10.000 m² olduğunu, ancak, kararda 3.233,90 m² olarak belirlendiği gerekçesi ile temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Yörede, 3116 sayılı Kanuna göre 1952 yılında yapılmış orman kadastrosu, 1968 yılında yapılıp itirazlı mera parseli yönünden 06/04/2010 tarihinde ilân edilen arazi kadastrosu, 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. maddesine göre yapılıp 26/05/1975 tarihinde ilân edilen 2. madde çalışması ve 6831 sayılı Kanunun değişik hükümlerine göre yapılıp 21/07/1997 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları vardır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın (B) kısmının 1952 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde iken, 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirlendiğine, taşınmazın 1968 yılında arazi kadastrosunda yapılan tespitine itiraz edildiğine, taşınmaza 2010 yılında yapılan ilânı sonrasında dava açıldığına ve davanın, 1968 yılında yapılan arazi kadastrosunda taşınmaza yapılan itiraz nedeniyle 1975 yılında yapılan 2. madde uygulaması ve 1997 yılında yapılan 2/B madde uygulamasına da itiraza dönüştüğüne ve taşınmazın mevcut durumu da eylemli orman olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) Taşınmazın (A) bölümünün mera özel siciline tesciline hükmedilmesi gerekirken, tesbit gibi tesciline hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1 numaralı bendinin 4 ve 5. cümlesinde yer alan (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısmın ifrazından sonra kalan 3233,90 m²"lik kısmının tesbit gibi tapuya kayıt ve

tesciline" cümlesinin çıkartılarak yerine (A) harfi ile gösterilen 3233,90 m²"ik kısmın mera özel siciline tesciline" cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla ...M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 25/06/2013 günü oy birliği ile karar verildi.