3. Hukuk Dairesi 2015/3918 E. , 2016/4683 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki geçici abonelik kurulması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili , dava dilekçesi ile ; davacının bağımsız bölümün maliki olduğunu, söz konusu binanın yüklenici tarafından yarım bırakılması nedeniyle mülk sahipleri tarafından tamamlandığını, davacının konutu için yaptığı su aboneliği başvurusunun iskan işlemlerini tamamlamadığından davalı tarafından reddedildiğini ileri sürerek; geçici su aboneliği kurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun Geçici 11. maddesinde belirtilen gereklerin dava konusu binada yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, geçici abonelik kurulmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu dairenin bulunduğu binanın yapı kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle konuya ilişkin mevzuatın açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
26.07.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 25. maddesi ile 3194 Sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici 11. madde; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğalgaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz." hükmünü içermektedir.
Buna göre, yapı (inşaat) ruhsatı bulunup da elektrik, doğalgaz ve telefon gibi kamu hizmetlerinin en az birinden yararlandığını ispatlamak koşuluyla, yapı kullanma izni için ilgili kuruma başvurulduğu halde izin verilmeme nedenlerinin; sigorta prim veya vergi borçlarından kaynaklanması, binanın bazı kısımlarının yapı ruhsatına aykırı olması, binanın oturulan bölümleriyle ilgili olmayıp çevre düzenlemesi gibi eksikliklerden kaynaklanması halinde, geçici abonelik yapılacağı kabul edilmiştir.
Yapı kullanma izni verilmesi için gerekli belgeler ... İmar Yönetmeliğinin 97. maddesinde belirtilmiş olup, anılan madde uyarınca yapı izni verilebilmesi için aranan koşullardan biri de; yapının ruhsat eki projelere uygun olarak kısmen veya tamamen bitirildiğini belirten ve fenni mesuller ile yapı denetim kuruluşlarının denetçi mimar ve mühendisleri tarafından imzalanan raporun düzenlenerek, ibrazıdır.
Somut olayda; binanın 26/01/2006 tarihli yapı (inşaat) ruhsatının bulunduğu, abonelik tesisi istenen dairenin doğalgaz aboneliği bulunduğu hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici 11. maddesi değerlendirilerek taşınmaz başında keşif yapılarak tereddütleri giderecek şekilde uzman bilirkişi raporu hazırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir(Aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 10.07.2013 günlü ve 2013/13-70 E. 2013/1060 K. sayılı ilamında da benimsenmiştir.).
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.