Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16779
Karar No: 2016/4740
Karar Tarihi: 29.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/16779 Esas 2016/4740 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı kurum, abonesi olan davacı hakkında kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tutanak düzenlemiş ve borç tahakkuk ettirmiş; ancak davacı bu olay nedeniyle ceza yargılamasında beraat etmiş ve kaçak tahakkukunun dayanağı bulunmamıştır. Davacı, davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine yönelik dava açmıştır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve EPDK kararı çerçevesinde tespiti hususunda konusunda uzman bir bilirkişiden gerekçeli ve denetime elverişli olacak şekilde rapor alınması gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece, bu rapor alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Kararda, Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi de açıklanarak, Ceza Mahkemesi kararlarıyla Hukuk Mahkemesi davaları arasındaki ilişki açıklanmıştır.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi (6098 S. TBK m. 74).
3. Hukuk Dairesi         2015/16779 E.  ,  2016/4740 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; tarımsal sulama abonesi olan müvekkili davacı hakkında kaçak elektrik kullandığından bahisle 09.08.2004 tarihli tutanak düzenlendiğini ve 11.158,55 TL borç tahakkuk ettirildiğini, ardından bu borcun tahsili için icra takibi başlatıldığını ancak müvekkilinin bu olay nedeniyle yapılan ceza yargılamasında beraat ettiğini ve bu kaçak tahakkukun dayanağı bulunmadığı belirtilerek, müvekkilinin davalı kuruma 11.158,55 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; zamanaşımı def’inde bulunmuş, tutanağa göre T.C. mühürleriyle oynandığı ve sayaç camı kırıldığının tespit edildiğini, ceza dosyasının henüz kesinleşmediğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen 23/03/2012 tarihli hükmün davalı vekili tarafından temyiz üzerine, Dairemizin 18.04.2013 tarih ve 2013/4584 esas, 2013/6671 karar sayılı ilamı ile, "...Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesindeki davaya etkisini düzenleyen Borçlar Kanununun 53. (6098 S. TBK m. 74) maddesi hükmünde, "Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için Ceza Hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, Ceza Mahkemesinde verilen beraat kararı ile de mukayyet değildir. Bundan başka Ceza Mahkemesinin kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda dahi Hukuk Hakimini takyit etmez." denilmektedir. Bu açık hüküm karşısında, Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliliği, illiyet gibi esasların Hukuk Hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacı hakkında kaçak elektrik kullanımı ile ilgili açılan kamu davasında delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiştir. Yukarıda açıklanan hukuki olgular karşısında davalı hakkında verilen beraat hükmünün görülmekte olan davada mahkemeyi bağlamadığı kuşkusuzdur.
./..
-2-


Kaldı ki; ceza dosyasında sayaç idarece bulunamadığından incelenememiş ise de, dinlenen tutanak tanıkları, tutanak içeriğinin doğru olduğu ve yapılan kontrolde sayacın T.C. mühürleri ile oynandığı, sayaç camının kırık olduğunu bu nedenle tutanak tuttuklarını belirtmişlerdir. Ayrıca, yine ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda; kaçak dönemi tüketimin belirgin ölçüde düşük, kaçak sonrası dönemin ise önemli bir artış kaydettiği saptanmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece kaçak elektrik kullanım bedelinin yönetmelik ve EPDK kararı çerçevesinde tespiti hususunda konusunda uzman bir bilirkişiden gerekçeli ve denetime elverişli olacak şekilde rapor alarak, toplanan ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile, davacının 1054 nolu aboneliğine bağlı olarak kaçak elektrik borcu olarak tespit edilen 11.158,55 TL borcu olmadığının tespitine, davacı hakkında davalı kurum tarafından başlatılan Hatay 2. İcra Müdürlüğü"nün 2006/986 Esas sayılı icra takibinin iptaline, davacı vekilince dava dilekçesinde belirtilen ve müvekkiline tahakkuk ettirilen 11.158,55 TL"nin tüm ferileri ile birlikte normal tüketim borcundan çıkarılmasına ilişkin talep konusunda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacı abone hakkında düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı ve bu tutanak doğrultusunda tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeli yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
04.02.1959 tarih 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında vurgulandığı üzere; bozma kararına mahkemece uyulmuş olması taraflardan biri lehine usuli kazanılmış hak meydana getirir. Bu hakkı ne mahkeme ne de temyiz mahkemesi halele uğratabilir. Çünkü, müktesep hakkın tanınması kamu düzeni düşüncesiyle kabul edilmiştir.
Mahkemece; Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verildiğine göre, davacının kaçak elektrik kullandığı yönündeki değerlendirmeye de uyulmuş olmakla, bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılarak sonucu dairesinde hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Dairemizce verilen ve yukarıda anılan bozma ilamında, davacının eylemin kaçak elektrik kullanımı niteliğinde olduğunu açıklanmış olup buna göre, talep edilen kaçak ve kaçak ek tahakkuk bedelinin, yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması gerektiği belirtilmiştir.
Bozma ilamı sonrasında, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; abonenin kaçak elektrik kullandığından bahsedebilmek için, öncelikle abonenin tüketim ekstrelerinin incelenmesi gerektiğini, buna göre davacı abonenin kaçak tüketim dönemini de kapsar şekilde tüm sulama sezonu tüketimi, kaçak öncesi sezonlar ile mukayese edildiğinde, tüketimde bir düşüklük olmadığı, dava konusu sayacın ölçü ve ayar istasyonunda incelemesinin yapılamadığı göz önüne alındığında, bu tespitlere göre davacının kaçak elektrik kullanmadığı yönünde görüş ve kanaate varıldığı açıklanmıştır.
Kaçak elektrik tespit tutanağı aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerden olup, aksi de ispat edilmedikçe, doğru olduğunun kabulü gerekir.

./..
-3-




Hal böyle olunca; mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararı ilamı doğrultusunda dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilerek talep edilen kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması gerekirken, bozma ilamında belirtilen gerekçeleri karşılamayan, yetersiz bilirkişi heyeti raporuna dayanılarak, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi