20. Hukuk Dairesi 2013/5634 E. , 2013/7216 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1956 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında .... Köyü 1046 parsel sayılı 114000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, mera vasfı ile köy tüzel kişiliği adına, 1389 parsel sayılı 1178.100 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliği ile Hazine adına espit edilmiştir. 1046 parselin ifrazi ile 190, 1902 ve 1903 parseller, 1389 parselin ifrazı ile 1674, 1675 ve 1676 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuştur. Davacı ... Yönetimi, Yolüstü (İğnesi) Köyü 1902, 1903 ve 1676 parsel sayılı taşınmazların Mera İl Tahsis Komisyonu tarafından mera olarak tahsis edildiğini, taşınmazlar orman sayılan yerlerden olduğundan parsellerin mera sınırlandırmasının iptali ile orman olarak tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, tutanakların kesinleştiği tarihten, mera tahsis komisyonunun tahsis işlemi gerçekleşinceye kadar 3402 sayılı Kanunun 5841 sayılı Kanun ile değişik 12/3. maddesi gereğince 10 yıllık süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.07.2011 gün ve 2011/4334-8617 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [5841 sayılı Kanunun 2. maddesiyle 3402 sayılı Kanunun 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen üçüncü tümcesinde yer alan "iddia ve taşınmazın niteliğine..." ibaresi Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 gün ve 2009/31 - 77 sayılı kararıyla iptal edilmiş olup, Anayasa Mahkemesinin aynı gün ve 2009/31-27 sayılı kararıyla da, gerek 766 sayılı Kanunun 31/2. maddesi ve gerekse 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde, özel mülkiyete konu olamayacak, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler hakkında açılacak davaların 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı konusunda açık bir hüküm bulunmamakta ve bu maddeler özel şahıslar ile Hazine arasında bir ayrımda içermemekteyse de, “Kamu Malı” savıyla açılacak davalarda 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı konusundaki Yargıtay kararları yerleşik içtihat halini aldığından, işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi] gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... Köyü, 1676 parselin krokide (A) ile gösterilen 169.626,64 m2"lik kısmın ifraz edilerek köyün son parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer bölüm yönünden açılan davanın reddine,
1902 ve 1903 parsellerin tamamının 1676 nolu parselin bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen bölümü yönünden mera tespit komisyonu kararının iptaline,
1902 ve 1903 nolu parsellerin tapu kaydının malik bölümünün iptaline, orman niteliğinde Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, her iki parselin kamu orta malları sicilinden terkinine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından 1676 sayılı parselin (B) bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, orman sınırları içinde kalan taşınmazlar hakkında yapılan mera komisyon kararının iptaline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Yörede dava tarihinden önce 1956 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda 1676 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/06/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.