Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6446
Karar No: 2016/4761
Karar Tarihi: 29.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/6446 Esas 2016/4761 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/6446 E.  ,  2016/4761 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin su kuyusu işlettiğini, davalı ile yapılan abonelik sözleşmesinde sözleşme gücünün 13,33 KW olduğunu, davalı elemanlarınca 13.02.2012 tarihinde davacıya ait işyerine kaçak elektrik tespit tutanağı düzünlendiğini, bunun sonucunda davacıya 95.058,80-TL bedelli faturanın tahakkuk ettirildiğini, davacının sözleşme gücü 13,33 KW olmasına karşın hesaplamanın 15374,50 kw üzerinden yapıldığını, tutanak tarihinin 13.02.2012 tarihi olduğunu, kaçak başlangıç tarihinin ise 12.02.2012 olarak belirtildiğini, müvekkilinin işyerinde 1 günlük sürede dava konusu fatura bedeli kadar tüketim yapılmasının fiziken mümkün olmadığını, davacının borçlarını dava konusu faturadan önce 6100 sayılı yasa kapsamında taksitlendirdiğini, ancak davalı şirketin müvekkilin sayacını mühürlediğini, 13/02/2012 tarihli tutanaktan da görüleceği gibi davalı şirketin kayıtsız sayaçtan enerji kullanmak tespiti yaptığını ve hizmet kusurunun mevcut olduğunu ileri sürerek; müvekkili aleyhine tahakkuk ettirilen 95.058,80 TL tutarındaki faturadan dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili dilekçesinde; davacı adına kaçak tutanakları ile kaçak elektrik kullanımı tespit edildiğini, tahakkuk ettirilen bedelin ödenmemesi üzerine hakkında Bakırköy İcra Müdürlüğünde takipler başlatıldığını, bunun üzerine dava açıldığını, müvekkili kurulun yetkili çalışanları tarafından yapılan denetimde söz konusu adreste kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini ve bununla ilgili davacı hakkında 13/02/2012 tarihli kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini, daha sonra borçlu davacı hakkında tutulan abonesi olduğu tesisata ilişkin muhtelif kaçak faturasının ödenmemesi üzerine Bakırköy 16. İcra Müdürlüğü 2013/4515 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacı, davalı kuruma borcunu ödemediği gibi aleyhe de menfi tespit davası açıldığını, davacı hakkında daha önce de kaçak

    ./..
    -2-





    kullanımından dolayı kaçak tutanakları tutulduğunu ve bu tutanaklara istinaden icra takipleri başlatıldığını, davacının kaçak elektrik kullanımını alışkanlık halinde getirdiğini, her ne kadar 6111 sayılı yasadan faylanmak için başvurusu olduysa da taksitleri ödemediğini, bu nedenle davacının iddialarının kabulünün mümkün olmadığını ileri sürerek, davanın reddini ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece; yapılan keşif ve sonucunda aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile davacının dava konusu 95.058,80 TL bedelli fatura nedeniyle 94.745,27 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen fatura nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
    Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararının “C) Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde; “Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen kullanım yerinde tüketilen elektrik enerjisi miktarı;
    1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;
    a) Tüm müşteriler için öncelikle ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, (Kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki dönem ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.)
    b) Doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa;
    1) Meskenlerde, bağlantı gücü ve ortalama aylık çalışma saatine göre (buradaki bağlantı gücü, proje varsa projesinde belirtilen gücün kullanma faktörü olan 0,60’ı, projesi yok ise, basit yapılarda 3 (üç) kW, diğerlerinde 5 (beş) kW’ın altında olmamak üzere) yöresel özellikler ve benzer yapılar göz önüne alınarak,
    2) Müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve ortalama aylık çalışma saatine göre,


    ./..

    -3-






    3) Meskenler ve müstakil trafolular hariç olmak üzere diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW’ın altında olmamak üzere ortalama aylık çalışma saatlerine göre hesaplanır.” hükmü yer almaktadır.
    Somut olayda, davaya konu kaçak elektrik tespit tutanağında, devreden geçen akımın 39 amper olarak ölçüldüğü belirtilmiş, bunun yanında kurulu güç tespiti yapılmamış, kaçak tahakkukunda kurulu güç 15374,50 kw olarak gösterilmiş, dosya içerisindeki icraya sevk yazısında ise bağlantı gücü 8 kw olarak gösterilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise keşif sırasında tespit edilen kurulu gücün 15 kw olduğu belirtilmiş ve buna göre hesaplama yapılmıştır.
    Dava konusu bedelin yönetmelik ve yukarıda açıklanan 622 sayılı kurul kararının "Tüketim Miktarı Hesaplama" başlıklı bölümünde açıklanan yöntemle hesaplanması gerektiği ve Kaçak elektrik bedeli hesabının, öncelikle, ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre yapılması; doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa kurulu güç esas alınarak yukarıda açıklanan yöntemle yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
    Davalı vekili hükme esas alınan gerekçelerini de göstermek suretiyle itiraz etmiş, ancak mahkemece, davalı vekilinin rapora itirazı dikkate alınmamış, itirazlar karşılanmadan hüküm tesis edilmiştir.
    HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Hal böyle olunca, mahkemece; davacının abonelik sözleşmesi ve dosyası ile dava konusu kaçak tahakkukuna dayanak tüm belgelerin dosya içerisine alınması sağlanarak, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden, davalının itirazlarını da karşılayacak şekilde, davalının davacı taraftan isteyebileceği bedelin tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik ve ilgili mevzuat hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması suretiyle davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Katip:YKÇ.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi