MAHKEMESİ : .... Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya “yangın sigorta poliçesi” ile sigortalı dava dışı ...."ye ait nikel kaplama faaliyeti yapılan atölye niteliğindeki 2 katlı işyerinde çıkan yangında binanın zarar gördüğünü, binanın olay tarihinden önce (31.05.2006) tarihinde sigortalıya satıldığını, ancak davalı satıcı ile dava dışı alıcı arasında yapılan sözleşmeye göre sigortalı işyerini davalı eski malikin kullanmaya devam ettiğini davalı ..... tarafından kulanıldığını, dava dışı sigortalı......"ye müvekkil şirket tarafından 13.05.2007 tarihinde 12.620,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, yangın tarihinde sigortalı işyerinin davalı şirket tarafından kullanıldığından zarardan sorumlu olduğunu belirterek sigortalıya ödenen 12.620,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..... vekili, talebin fahiş olduğunu, işyerinin yangın tarihinde dava dışı ...."ye ait olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
25.12.2008 gün, 2010/9074 esas, 2011/2959 sayılı davanın kabulüne dair önceki hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 21.03.2011 gün 2010/9074 esas, 2011/2959 karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyulmasından sonra mahkemece yangının elektrik tesisatından kaynaklandığı, dava dışı sigortalının işyerinde faaliyeti olmadığından sorumluluğu bulunmadığı, zarardan işyerinin eski maliki ve halihazırdaki kullanıcısı olan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle 12.620,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA 23.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.