Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4587
Karar No: 2013/7238

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4587 Esas 2013/7238 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/4587 E.  ,  2013/7238 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Yörede 1953 yılında 5602 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kadastroda ...Köyü 29 parsel sayılı 11.160 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, bağ niteliğiyle ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tesbit edilmiştir.
    Orman Yönetimini temsilen ... Orman Bölge Şefi ...., 15.05.1954 tarihli yazıyla, parselin 5653 sayılı Kanun ile değişik 3116 sayılı Kanunun 1 ve 25. maddeleri gereğince orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tutanağa itiraz etmiş; ...Orman Bölge Şefliği logolu ve Orman Bölge Şefi... imzalı 13.05.1955 günlü ancak tarihsiz yazıyla; .... Orman İşletme Müdürlüğünün 10.05.1955 tarih ve 4353 sayılı emirlerine atfen ...Köyü biliğine hail 29 numaralı parselin itirazından vazgeçildigi bildirilmiş, ... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 22.06.1955 gün ve 1955/26-589 sayılı "vazgeçme nedeniyle itirazın reddine, parselin tesbit gibi tesciline" ilişkin karar infaz edilerek davalılar adına tescil edilmiştir.
    Ancak; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1999 yılında yapılan ve 08.02.1999 tarihinde ilân edilen orman kadastrosunda taşınmazın orman kadastro sınırları içerisinde bırakılması nedeniyle tapu kaydı maliklerince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/82 Esasında 10 yıllık süre içerisinde tapuya ve kesin hükme dayanılarak orman kadastrosunun iptali ve elatmanın önlenmesi davası açılmıştır.
    Mahkemece, Orman Yönetimi aleyhine açılan davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın orman olarak sınırlandırılmasına ilişkin işlemin iptaline ve taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılmasına, Hazine aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş; hükmün davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine, Dairenin; 07/04/2005 gün ve 2005/2670 E. 2005/4105 K. sayılı kararıyla [ İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacıların Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 22.06.1955 gün ve 1955/26-589 sayılı kesin hükmün ilgilinin Kanunun öngördüğü süre içerisinde orman kadastrosuna itiraz davası açması halinde uygulanacağı, kesin hükme dayanılarak dava açılmadığından orman kadastrosunun kesinleşmesi halinde hak düşürücü sürenin kesin hükümden önce gelmesi nedeniyle artık gözönünde bulundurulamayacağı, H.G.K.’nun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086 E.- 174 K. sayılı kararı gereği ise de, somut olayda, kesin hükümle oluşan bu tapu kaydına dayanılarak 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince açılan orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,] karar verilmiştir.
    Davalı Orman Yönetim vekilinin karar düzeltme istemi üzerine, Dairenin 22/12/2005 gün ve 2005/12547-16132 sayılı iade kararı ile;
    [1- Yapılan incelemede, Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 22.06.1955 gün ve 1955/26-589 sayılı kararının kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamaktadır. 1955/26-589 sayılı kararın taraflarına tebliğ edilip edilmediği hususu Tapu Müdürlüğündeki dosyasından araştırılarak; hüküm tebliğ olunmamış ise, taraflarına usulünce tebligat yapılıp; gerekli temyiz süresinin beklenmesi,

    2- Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 22.06.1955 gün ve 1955/26-589 sayılı dava dosyasında yer alan Orman Bölge Şefliğinin 13/05/1955 tarih ve 4353-680 numaralı davadan feragat yazısının dayanağı olurun bulunup bulunmadığı hususu araştırılarak, buna ilişkin belgenin dosyaya eklenmesi,""] istenilerek dosyanın Yerel Mahkemeye Gönderilmesine karar verilmiş, T.C. Orman Bakanlığı-Orman Genel Müdürlüğü - ... Orman Bölge Müdürlüğü - ... Orman İşletme Müdürlüğünün 07/02/2005 gün ve 1072 sayılı yazılarında ""feragat yazısının dayanağı olan olur’a ilişkin belgenin,"" ve ""1998 yılında olan depremden dolayı hasar gören işletme binası içinde olan arşivden belgelerin bulunamadığı"" bildirilmiştir.
    Bunun üzerine; Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 22.06.1955 gün ve 1955/26-589 sayılı "vazgeçme nedeniyle itirazın reddine, parselin tesbit gibi tesciline" ilişkin kararının kesinleşmediği kabul edilerek, 27.03.2008 tarihinde yapılan tebligat üzerine hüküm davalı Orman Yönetim vekili tarafından 03/04/2008 tarihinde temyiz edilmiştir. Dairenin 24.09.2008 gün ve 2008/7373-11844 sayılı kararıyla özet olarak; [ Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir. Gezici Arazi Kadastro Mahkemesince, itirazdan vazgeçme nedeniyle davanın reddine ve parselin tesbit gibi tesciline karar verilmişse de, ... Orman İşletme Müdürlüğünün 07.02.2005 gün ve B.18.1.OGM.10101MA-1072 sayılı yazısında, çekişmeli 29 sayılı parselle ilgili itirazdan yönetimlerince vazgeçildiğine ilişkin 13.05.1955 günlü vazgeçme yazısı ve eklerinin 1998 yılındaki deprem nedeniyle bulunamadığı bildirilmiştir. 14.06.1937 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 3204 sayılı Orman Umum Müdürlüğü Teşkilat Kanunun Geçici 7. maddesi gereğince "özel birim kuruluncaya kadar, her çeşit orman davalarının 2573 sayılı Kanun hükümlerine göre Hazine Avukatlarınca takip edileceği", 31.07.1940 tarihinde yürürlüğe giren ve vazgeçme tarihinde yürürlükte bulunan 3904 sayılı Orman Umum Müdürlüğü Teşkilat Kanununa Ek Kanun ile Orman Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliğinin kuruluşu tamamlanmıştır. Bu Kanunun 1 ve 2. maddeleri ile ormanlarla ilgili davalarda Orman Yönetiminin, Orman Genel Müdürlüğünün kadrolu ya da sözleşmeli avukatları veya dava vekilleri tarafından temsil edileceği, Kanunun 2/3 maddesinde, Orman avukatı veya dava vekili bulunmayan yerlerde ve zamanlarda, Orman Yönetimini yargısal makamlarda temsil ve bunlara ait görevleri o yerin en yüksek dereceli orman memuru veya bu memur tarafından görevlendirilecek diğer her hangi bir orman memurunun yapacağı öngörülmüş, aynı Kanunun 8. maddesinde “Açılmasında fayda olmayan davaların ikamesinden sarfınazar etmeğe ve idare leh ve aleyhine açılıp takip ve intacından ve aleyhe verilen hükümlerine temyizinde menfaat mutasavver olmayan 500 liraya kadar davalarda icra işlerinin takibinden ve verilen hükümlerin temyiz takibatından vazgeçmeye veya bu kabil davaları sulhan halle ve dava kayıtlarının terkinine Umum Müdür selahiyetlidir. 500 liradan yukarı olan dava ve icra takipleri hakkında ziraat vekilinin muvafakatı şarttır” hükmü bulunmaktadır. Bu Kanun hükümlerine göre Orman İşletme Müdürlüğü ve Bölge Şefliği gibi yerel diğer birimlerine itiraz ya da davadan vazgeçme yetkisi verilmemiştir. Karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 3234 sayılı Orman Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 34 ve 37. maddelerinde “Yargı mercilerinde dava ve işlerin yürütülmesi, idarenin temsili” hususları düzenlenmiş ve taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlıklarda açılan dava ve itirazdan vazgeçme konusunda Orman Bölge Şefliklerine yine her hangi bir yetki verilmemiştir. Mahkemece Kanuna ve yöntemine uygun itirazdan vazgeçme bulunmadığı gözetilerek, davacı Orman Yönetiminin iddia ve delillerinin sorularak yargılamaya devam olunması gerekirken, vazgeçme nedeniyle itirazın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,] karar verilmesi üzerine dosya ... Kadastro Mahkemesinin 2009/2 Esasına kaydı yapılmış; mahkemece 16/07/2009 gün ve 2009/2-2 E.K. sayılı kararla; dava konusu taşınmazın bulunduğu ... İlçesi, ...Köyünün Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 08/05/2008 gün ve 189 sayılı kararı ile ... İli, ...İlçesi yargı çevresine alınmış olduğundan mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili ve görevli ... Nöbetçi Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm kesinleşmiştir. Bu kez, ... Kadastro Mahkemesi 24/02/2010 gün ve 2009/3 E. 2010/2 sayılı kararıyla; Kadastro Kanununun 26/son maddesine göre kadastro tutanağının tutulduğu yer mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu kabul edilerek mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın

    yetkili ve görevli ... Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19/10/2010 gün ve 2010/8711-12632 E.K. sayılı kararında; [ Kadastro sırasında, ...Köyü 29 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle bağ niteliği ile ... adına tesbit edilmiştir. Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. ... Kadastro Mahkemesi, 16.07.2009 tarih ve 2009/2-2 sayılı kararı ile davalı taşınmazın bulunduğu ... ...Köyü’nün ... İli, ...İlçesine bağlandığı, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun 08.05.2008 tarih ve 189 sayılı kararı ile ...Köyünün, ...yargı çevresine alındığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Kadastro Mahkemesi, 3402 sayılı Kanunun 26/son maddesi gereğince davanın kadastro tutanağının düzenlendiği yerde görülmesi gerektiği gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiş ve iki mahkeme arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı çıktığından dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ...Köyü, arazi kadastrosunun yapıldığı sırada ... İlçesine bağlıdır. Daha sonra ...İlçesinin kurulması üzerine ...Köyü bu ilçeye bağlanmıştır. ... Kadastro Mahkemesi, taşınmazın bulunduğu ...Köyünün yargı yerinin ...’ya bağlanması üzerine yetkisizlikle dosyayı ... Kadastro Mahkemesine göndermiş, ... Kadastro Mahkemesi de 3402 sayılı Kanunun 26/son maddesini gerekçe yaparak karşı yetkisizlik kararı vermiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunun 26/son maddesinde, “Kadastro mahkemesinin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Bu yetkiyi bölgenin idarî sınırları belli eder. Yeni ilçe kurulup, teşkilatlanarak faaliyete geçmesi hali hariç, idarî kuruluşta yapılan değişiklik sebebiyle daha sonra başka bir bölgeye bağlanan taşınmaz mallara ilişkin uyuşmazlıklar, kadastroya başlama gününde yetkili olan kadastro mahkemesi tarafından karara bağlanır.” hükmü bulunmaktadır. Maddede yeni ilçe kurulup teşkilatlanarak faaliyete geçmesi halinde, bu mahkemenin yetkili olacağı açıkça belirtilmektedir. Somut olay da da, ...İlçesi yeni kurulmuş, taşınmazın bulunduğu ...Köyü bu ilçeye bağlanmıştır. Buna göre; ... Kadastro Mahkemesi yetkili olup, işin esasına girmesi gerekirken, kanundaki düzenleme yanlış değerlendirilerek yetkisizlik kararı verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,""] karar verilmiş ve yapılan yargılama sonunda ... Kadastro Mahkemesinin 24/12/2012 gün ve 2011/3 E.- 2012/16 sayılı kararı ile davanın kabulüne ve ...Köyü eski 29, yeni 158 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmekle, dosya halen temyiz inceleme aşamasında derdest bulunmaktadır.
    Eldeki dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
    Yörede 08.02.1999 tarihinde ilân edilen ve eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ile 2/B madde çalışması bulunmaktadır.
    Mahkemece uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtildiği halde mahkemece eylemli durumu esas kabul edilerek yazılı biçimde hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda ve kurul raporunda 1957 basımı memleket haritasında çekişmeli taşınmazın açık alanda görüldüğü ve eğiminin % 8-10 olduğu belirtilmiş; ayrıca, dava konusu yere ait hava fotoğraflarının incelenebilmesi için 1950 yılının başlarına ait aynı tarihte çekilmiş; eşit ölçekli, aynı şerit ve film numaralı ve birbirini takip eden fotoğraf numaralı 2 veya 3 adet hava fotoğrafının Harita Genel Komutanlığından getirtilmesi gerektiğinden, bundan sonra taşınmazın o tarihteki gerçek örtüsünün saptanabileceğinden sözetmiştir. Mahkemece bu eksiklik giderilmemiştir.

    Dava, kadastro tesbitine itiraz davası olup, çekişmeli taşınmazın kadastrosu 5602 sayılı Kanuna göre 1953 yılında yapılmıştır. 1957 tarihli memleket haritasında çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın açık alan olarak görüldüğü ve eğiminin % 8-10 olduğu belirtildiğine ve dava 1953 yılında yapılan kadastro tesbitine itiraza dönüştüğüne göre, taşınmazın halihazır durumuna göre değil o tarihteki resmî belgelerdeki konumunun ve eylemli durumunun, bitki örtüsünün hava fotoğraflarından yararlanılarak saptanması ve hukukî sorunun buna göre çözümlenmesi gerekir. Bu nedenle;
    Mahkemece, 1950"li yıllara ait eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Ayrıca; ...Köyü 29 parsel sayılı taşınmaz, yörede 1953 yılında yapılan tapulamada gerçek kişiler adına tesbit edilmiş; Orman Yönetimi, Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinde dava açmış ve yönetimin bu davadan feragat etmesi nedeniyle mahkemenin 22.06.1955 gün ve 1955/26-589 sayılı kararı ile dava reddedilmiş ve hükmün kesinleşmesi üzerine 29 sayılı parsel gerçek kişiler adlarına tapuya tescil edilmişse de, yukarıda anlatılan aşamalar nedeniyle ortada kesinleşmiş bir ilâm ve kadastro tesbit tutanağı henüz bulunmamaktadır. Çekişmeli 29 parsel sayılı taşınmaz hakkında ... Asliye Hukuk mahkemesinde açılan ve yürütülen orman kadastrosuna itiraz davası halen temyiz inceleme aşamasında derdest olduğuna göre, bu dava nedeniyle yörede 1999 yılında yapılan orman kadastrosu kesinleşmiyeceğinden, eldeki dava kadastro tesbitine itiraz davası yanında aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına da dönüşür.
    Kural olarak; 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesine göre açılan orman kadastrosuna itiraz davalarına bakmakla Kadastro Mahkemesi görevlidir. Görev; kamu düzenine ilişkin olup yargılamanaın her aşamasında mahkemece re"sen kendiliğinden gözetilmelidir.
    Somut olayda; davaların geçirdiği aşamalar nedeniyle eldeki kadastro tesbitine itiraz davası aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasını da içerdiğinden ve 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesine göre bu tür davalara bakmakla kadastro mahkemesi görevli olduğundan, heriki dava arasındaki maddi ve hukukî bağlantı nedeniyle HMK"nun 166. maddesine göre davalar birleştirilerek görevli bulunan kadastro mahkemesinde bakılması gerektiği de ayrıca düşünülmelidir.

    Kabule göre de; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalılar aleyhine vekalet ücreti dahil harç ve yargılama giderlerine hükmolunamayacağı hususunun da ayrıca düşünülmemesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/06/2013 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi