3. Hukuk Dairesi 2015/5006 E. , 2016/4778 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki geçici abonelik davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; davacının ilgili kooperatifteki hissesini 21.07.2006 tarihinde devraldığını, ilgili bağımsız bölüme ilişkin davacı adına doğalgaz aboneliği ile önceki kiracısı adına elektrik aboneliği bulunduğunu, ilgili taşınmazda 2008 yılından itibaren ikamet edildiğini belirterek, su aboneliğine ilişkin muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ilgili aboneliğe ait borç bulunduğunu, yönetmeliğin 6.maddesinin (h) bendi ile 30.maddesinin (d) bendinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davaya konu binanın statik raporu olmadığı gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; maliki bulunduğu bağımsız bölüm (daire) nedeniyle, davacının; davalı idareden geçici su aboneliği tesis edilmesini isteyip isteyemeyeceği hususundadır.
3194 sayılı İmar Kanununun “Yapı Kullanma İzni” başlıklı 30.maddesi; “Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracâatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir.” Hükmünü içermektedir. Yine aynı kanunun “Kullanma İzni Alınmamış Yapılar” başlıklı 31. maddesinde de; “İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız
bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Açıklanan yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; yapı kullanma (iskân) izni verilmeyen veya alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik ve belediye (ferdi abonelik) hizmetlerinden faydalanamayacakları açıktır.
Hâl böyle iken, yasa koyucu; ülkemizde, yapı (inşâat) ruhsatı alınmadan inşa edilmiş ya da yapı (inşâat) ruhsatı alınmasına rağmen yapı kullanma (iskân) izni alınmamış birçok yapının bulunması nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, 5784 sayılı Kanunun 25. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen geçici 11.madde ile bir istisna getirmiştir. Anılan geçici 11. maddeye göre “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe (26/07/2008) kadar yapı (inşâat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon ve doğalgaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi hâlinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması hâlinde aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşâat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür”. Hükmü yer almaktadır.
Madde içeriğinden de görüldüğü üzere; yasa koyucu, getirdiği istisnanın uygulanma süresini sınırlandırmakla yetinmemiş; ayrıca, kanunun uygulanmasını bazı şartların gerçekleşmiş olmasına da bağlamıştır. Bu nedenle, geçici abonelik tesisi işlemlerinde; kanunda sayılan şartların tamamının mevcut olduğu işlemin tesis edilmesini isteyen kişi tarafından ispat edilmeli; ayrıca, işlemi tesis edecek kuruluşlar (ve dava yolu ile tesis edilmesi istenildiği takdirde mahkemece) tarafından da süre sınırının aşılıp aşılmadığı denetlenmelidir.
5784 sayılı Kanunun 25. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen geçici 11. maddeyle, yapı (inşâat) ruhsatı bulunan; ancak, gerekli koşulları yerine getirmediği için “iskân” yani oturma izni bulunmayan binalara elektrik ve su bağlanmasının yolu açılmıştır. 12/10/2004 tarihi ile 26/07/2008 tarihleri arasında yapı (inşâat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğal gaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi hâlinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve kanunun yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Ancak, yapı (inşâat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. 12/10/2004 tarihinden önce inşa edilen yapılarda yapı (inşâat) ruhsatı alınmış olma şartı dahi aranmamaktadır. Diğer bir deyişle 12/10/2004 tarihi ile 26/07/2008 tarihleri arasında yapı
(inşâat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olan yapılar için kanunen aranan koşullar 12/10/2004 tarihinden önce inşa edilen yapılar için aranmayacaktır. Yani 12/10/2004 tarihinden önce binanın yapıldığının ispatı şartıyla geçici su veya elektrik aboneliği verilmesi amir hükümdür. Geçici elektrik veya su aboneliğinin tesisi için yapının 12/10/2004 ten önce yapıldığının ispatı ve oturmaya elverişli olması gerekli ve yeterlidir, bunlar dışında başka bir şart aranmaz. Kaldı ki davacının ilgili belediyeden Aralık 2002 tarihinde aldığı yapı ruhsatı da dosyada mevcuttur. Dairenin yerleşmiş uygulamasına göre; geçici abonelik taleplerinde, yenileme ruhsatı tarihi değil ilk imar ruhsat tarihi nazara alınmaktadır.
Yapılan bu açıklamalardan sonra; davacıya ait meskeninin yer aldığı binanın 12/10/2004 tarihinden önce yapıldığını ispat ettiği takdirde geçici 11. maddede yer alan koşullar aranmaksızın, geçici abonelik talebinin kabul göreceği, binanın 12/10/2004 tarihinden sonra inşa edilmiş olması hâlinde ise; (Aralık 2002 ruhsat tarihine göre) geçici 11. maddede aranan koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.