9. Hukuk Dairesi 2014/21679 E. , 2015/33138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 10. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2012/274-2014/200
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 15/11/1993 - 31/03/2007 tarihleri arasında davalı şirkette sekreter olarak çalıştığını, çalıştığı tarihe kadar ücretinin davalı şirket tarafından her sene düzenli olarak enflasyon zammı ve her yıl değişen miktarlarda işyeri zammının davalı tarafından yapıldığını, iş yerinde her 2 ila 3 aylık performansa bağlı olarak prim uygulaması yapıldığını, ancak 2007 yılının Ocak ayında yapılması gereken ücret zammının yapılmadığını, Üsküdar 2. İş Mahkemesinin 2010/278 Esas 2012/14 Karar sayılı dosyasında davacı ile aynı pozisyonda olan işçiye tüm haklarının ödendiğini iddia ederek, ücret zam farkı, ihbar tazminatı farkı, kıdem teşviki farkı, ikramiye farkı ve sosyal yardım ödemesi farkının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının sekreter olarak 15/11/1993 tarihinden 25/02/2007 tarihinde sunduğu istifa dilekçesi ile 31/03/2007 tarihine kadar aynı pozisyonda çalıştığını, açılan davanın davacının istifa dilekçesi verdikten 5 yıl sonra açıldığı için alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının istifa etmesi için davalı tarafından herhangi bir baskı yapılmadığını, davacının iş sözleşmesinde maaşının her sene düzenli olarak zam yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığını, bu nedenle tazminat alacaklarında zam farkını isteyemeyeceğini, davacının istifa ederek işten ayrılması nedeniyle ihbar tazminatı farkı talep edemeyeceğini, davalı şirketin ödeme yönetmeliğinde performansa dayalı olarak bir prim ödemesinin Nisan ve Mayıs aylarında yapıldığını ancak davacı Mart ayında işten ayrıldığı için ödemeye hak kazanmadığını, kıdem teşviki konusunda da davacının 14 yıl çalışmış olduğunu, daha öndeki 5 ve 10 senelik çalışmalarında ödendiğini ancak 4 yıllık çalışması olduğu için bu alacağa hak kazanamadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, performans priminin niteliği ve çalışılan süre ile orantılı ödeme yapılması gerektiği, kendi ayrıldığı için ihbar tazminatı talep edemeyeceği, diğer isteklerin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dava tarihinin gerekçeli karar başlığında hatalı yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olup bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Açılan davanın kısmi dava mı, belirsiz alacak davası mı olduğu ve buna göre prim alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
6100 sayılı HMK. 119/1.ğ maddesi uyarınca “Dava dilekçesinin talep sonucu (netice talep; istem sonucu) bölümünde davacı, neye karar verilmesini (davalının neye mahkûm edilmesini) istiyorsa onu (açık bir şekilde) yazıp belirtmelidir”.
Talep sonucunun açık şekilde belirtilmesi ve yazılması ile mahkemenin ve uyuşmazlığa bakacak hakimin karar vermesi kolaylaştırılacaktır. En önemlisi mahkemece;
1) Davanın türü saptanacaktır.
2) Davanın kabulü halinde, mahkeme talep sonucunu aynen hüküm fıkrası olarak kararına yazabilecektir.(Md. 297/1.ç).
3) Talep edilenden, fazlasına karar verilemeyecektir(Md. 26). Bu nedenle davacı, nelerin hüküm altına alınmasını (davalının neye mahkûm edilmesini) istediğini, açık ve noksansız bir şekilde dava dilekçesinin talep sonucu (netice-i talep) bölümünde bildirmelidir.
Talep sonucu açık değilse, mahkeme, davacıya talep sonucunu açıklattırmalıdır(Md. 31 Hakimin aydınlatma görevi).
Diğer taraftan, belirsiz alacak davasında zamanaşımı kısmi de açılsa alacağın tamamı için dava tarihine göre kesilecektir. Ancak kısmi dava halinde ise zamanaşımı sadece istenen miktar için dava tarihi itibari ile kesilmiş olur.
Davacı vekili, dava dilekçesinde açılan davanın belirsiz alacak davası olduğunu belirtmediği gibi talep sonucunda da açıkça kısmi miktarı belirterek talepte bulunmuştur. Bu nedenle davanın kısmi dava olduğu açıktır.
Mahkemece davanın türünde hata yapılarak dava belirsiz alacak davası olarak nitelenip talep arttırım dilekçesi verilen 12/03/2014 tarihi itibariyle dava dilekçesinde kısmi olarak talep edilen 460,00 TL prim alacağı miktarı dışında talep edilen kısmın zamanaşımına uğradığı gözden kaçırılmıştır. Zamanaşımından etkilenmeyen ve kısmi olarak istenen 460,00 TL prim alacağının tahsiline karar verilmesi gerekirken, ıslah niteliğindeki talep arttırım dilekçesi ile arttırılan ve zamanaşımı itirazı nedeni ile bu tarihte zamanaşımına uğrayan kısmın da hüküm altına alınması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 23/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.