8. Hukuk Dairesi 2011/6811 E. , 2011/7727 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
Davacı-birleşen dosya davalısı ... ile davalı-birleşen dosya davacısı ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair İzmir 3.Aile Mahkemesinden verilen 13.06.2011 gün ve 875/632 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı-birleşen dosyada davalı vekili ile duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı-birleşen dosyada davacı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27.12.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden ... vekili Avukat ... geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinildiğini açıkladığı üç adet taşınmaz ve iki adet aracın davalı ... adına kayıtlı olduğunu ve vekil edeninin gerek evlilik öncesi gerek evlilik içindeki çalışarak elde ettiği gelirle edinildiklerini, ısrarı üzerine davalı adına tescil edildiklerini açıklayarak katkı paylarının aynen veya nakten faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, değeri fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 135.000 TL olarak bildirmiş, isteğini 01.03.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile 354.698 TL"ye yükseltmiş, birleşen davanın ise reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... vekili, malların sadece davacının katkısı ile edinilmediğini, vekil edeninin de çalıştığını, ortak katkı ile edinilen malların taraflar adına tescillerinin yapıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, birleşen davada ise davalı ... adına tescilli bulunan iki adet taşınmaz ve iki adet araçla ilgili alımlarında vekil edeninin de katkısı bulunduğu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000 TL"nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı ... tarafından açılan asıl davada davalı adına kayıtlı üç adet taşınmaz ile iki adet araçtan dolayı katkı payı talebinin reddine, davalı ... tarafından açılan ve birleşen dava dosyasında üç adet taşınmaz ve iki adet araçla ilgili katkı payı taleplerinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 04.09.1989 tarihinde evlenmiş, 04.02.2002 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 31.05.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m).
Dava konusu taşınmazlardan asıl davada dava konusu 535 parsel 10.11.1999, 6516 ada 1 parselde D/2 nolu dubleks mesken 13.09.1999, 1296 ada 43 parselde 35 numaralı mesken 07.12.1993, 35 CYF 12 plakalı araç 26.08.1998 ve 35 EDF 25 plakalı araç 09.03.1999 tarihinde evlilik içinde alınarak davalı ... adına tapu ve trafikte tescil edilmişlerdir. Birleşen davada dava konusu 178 ada 18 parselde 14 nolu mesken 05.10.1998, 3194 ve 3195 parseller 20.10.1994, 35 CAC 30 plakalı araç 03.12.2001 ve 35 VF 763 plakalı araç 14.05.2002 tarihinde evlilik içinde edinilerek Bülent adına tapu ve trafikte tescil edilmişlerdir. Alım tarihleri itibariyle 35 VF 763 plakalı araç dışında taraflar arasında 743 sayılı MK.nun 170.maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli bulunmaktadır. Tarafların bu araç dışındaki istekleri katkı payı alacağına ilişkindir.
Mahkemece Bülent vekili tarafından açılan asıl davanın, taşınmazlar ve araç bakımından davacının açıklamaları karşısında yapılan tescil işlemlerinin elden bağışlama niteliğinde olduğu kabul edilerek asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, asıl davanın dava dilekçesinde; “…davalının malların kendi üstüne yapılması hususundaki huysuzlukları ve ısrarcı tutumu karşısında evlilik düzeninin bozulmaması için bir kısım malları doğrudan doğruya eşinin üzerine kaydettirmiştir…”, davacı ...’in 13.09.2009 tarihli dilekçesinde ise; “…Alsancak Semtindeki aile konutumuzu… jest olarak eşimin adına tescil ettirdim. Aynı amaç ve düşüncelerle Çeşme"deki yazlık aile konutu, Urla’da aldığım bahçeli villayı da eşimin adına tescil ettirdim. Eşimin rahatlık ve huzur içinde olması bakımından iki otomobil alarak eşimin adına tescil ettirdim…” şeklindeki açıklamalar karşısında taşınmazlar ve araçların davacı ... tarafından davalı ...’ye bağışlandığının ve asıl davada dava konusu üç adet taşınmaz ve iki adet aracın davalının kişisel malı (TMK.nun 220/2.m) olduğunun kabulü gerekir. Davacı ... tarafından davalı ...’ye ait kişisel mal üzerinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinde bulunulamayacağına, ancak bağıştan dönme koşullarının varlığı halinde bağışlananın iadesini isteyebileceğine (BK.m.244) göre mahkemece, bağıştan hareketle yazılı şekilde asıl davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir husus görülmediğinden davacı-birleşen dosyanın davalısı Bülent vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır.
Birleşen dosyada davacı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince: Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, birleşen davada dava konusu 35 VF 763 plakalı aracın 14.05.2002 alım tarihinin, taraflar arasında mal rejiminin sona erdiği 04.02.2002 boşanma dava tarihinden sonra, 35 CAC 30 plakalı aracın 03.12.2001 alım tarihinin tarafların fiili ayrılık tarihinden sonra olup bu araçlarla ilgili mal rejiminden kaynaklanan alacak isteme imkanı olmadığına, diğer dava konusu üç adet taşınmazla ilgili edinilmelerinde davacı ...’nin katkısının olduğu ispat edilemediğine, asıl davada dava konusu edilen malvarlığı ile birlikte hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi kavramları da bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece birleşen davanın yazılı şekilde reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı-birleşen davanın davacısı Ayşe vekilinin bu bölüme yönelen temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile usul ve yasaya uygun görülen hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 18,40 TL"nin temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına 27.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.