Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8116
Karar No: 2016/4849
Karar Tarihi: 30.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/8116 Esas 2016/4849 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, bir tüketici ile dağıtım şirketi arasındaki menfi tespit davasında, davacının aboneliğin bulunduğu adresi avukatlık bürosu olarak kullandığı ortaya çıktığı için davacının tüketici olmadığı ve olayda 4077 sayılı Kanun hükümleri yerine genel hükümlerin uygulanacağı sonucuna vardı. Bu nedenle, Mahkeme öncelikle davacının aboneliğin bulunduğu adresi hangi amaçla kullandığını usulüne uygun araştırmalı ve avukatlık bürosu olarak kullanıldığı tespit edilirse, genel mahkemelerin görevli olacağı görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini belirtti. Kararda, davacı tarafın talebi üzerine 300 TL manevi tazminat da talep edildiği ancak bu talebin reddedilmesine karar verildiği ifade edildi. Kararda, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un amaç, kapsam, mal, satıcı, tüketici ve tüketici işlemi başlıklı maddelerine de yer verildi.
3. Hukuk Dairesi         2015/8116 E.  ,  2016/4849 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin 23.10.2013"ten bu yana 04529109 nolu elektrik abonesi olduğunu, bu güne kadar kullanmış olduğu elektriğe ilişkin borçlarını düzenli olarak ödediğini, buna rağmen davalının eski abone İlker Özçam"ın ödenmemiş borcundan dolayı sürekli olarak müvekkiline kesme ihbarnamesi gönderdiği ve borcun ödenmesini istediğini, ihbarnamede belirtilen borcun müvekkiline ait olmadığını, ayrıca müvekkili adına gönderilen bu kesim ihbarnamelerinin müvekkilinin işyerinin girişine bırakıldığını, bunun apartmanda oturan diğer kişiler ve işyerine gelen müşteriler arasında muhabbet konusu olduğunu ve müvekkilinin bu durumdan yıprandığını iddia ederek müvekkiline gönderilen ihbarnamelerin iptaline ve ihbarnamede belirtilen borçtan müvekkilinin herhangi bir sorumluğunun ve borcunun bulunmadığının tespitine, 300TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı ile müvekkili arasında tüketici-satıcı ilişkisi bulunduğunu, bu nedenle davacının öncelikle Tüketici Sorunları Hakem Heyetine müracaat etmesi gerektiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, ayrıca kesme ihbarnamesinin tesisatın bulunduğu adrese bırakılmasının mevzuat gereği olduğunu, davacıya özel bir uygulama olmadığını, bu nedenle manevi tazminat koşulları oluşmadığından davanın manevi tazminat yönünden de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; davacının 943,60TL elektrik tüketim borcunun bulunmadığına ilişkin menfi tespit davasının 6502 Sayılı Yasanın 68/1.maddesi kapsamında İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığına başvuruda bulunması gerektiği nedeniyle ...nun 114/2., 115.maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve Kanun"un 87. maddesi uyarınca, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, olarak tanımlanmıştır.
    Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
    Somut olayda; her ne kadar davacı dağıtım şirketi (satıcı) ile davalı (abone) arasında mesken aboneliği sözleşmesi bulunmakta ise de davacı abone tarafından aboneliğe konu adresin avukatlık bürosu olarak kullanıldığı ifade edilmektedir. Buna göre davacı mesleki amaçla hizmetten yararlanıyor ise davacının tüketici olmadığı, dolayısıyla olayda 4077 sayılı kanun hükümleri yerine genel hükümlerin uygulanacağı ortadadır. Buna bağlı olarak, ihtilafa tüketici hakem heyetinin bakma yetkisi ve görevi de bulunmayacaktır.
    O halde mahkemece; öncelikle davacı abonenin aboneliğin bulunduğu adresi hangi amaçla kullandığı usulüne uygun araştırılmalı, eğer; avukatlık bürosu olarak kullandığı tespit edilir ise davaya bakmaya genel mahkemeler görevli olacağından görevsizlik kararı verilmeli, değilse dosyaya bu haliyle karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi