10. Hukuk Dairesi 2015/6006 E. , 2015/6693 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, prime esas kazanç tutarının tespiti ve alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilâmına uyularak, davanın kısmen kabulü ile davacının davalı işyerinde çalıştığı süre içinde prime esas ücretinin brüt 3.487,50 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Somut olayda; davacı, davalı iş yeri nezdinde muhasebe müdürü olarak 01.06.2010-15.12.2011 tarihleri arası dönemde aylık net 2.750,00 TL ücretle çalıştığı halde, bir kısım çalışmaların eksik ücretle bildirildiğini beyanla, eksik ücretlerin tespitini istemiştir. Mahkemece, prime esas kazancın tespiti yönünde, davacının muhasebe ve personel müdürü olduğu nazara alındığında, bu ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, 01.12.2011 tarihli davalı şirket tarafından "ilgili makama" başlıklı yazıda, davacının muhasebe müdürü olarak 2.750, 00 TL aylık net ücretle çalıştığının belirtildiği ve davacı tanıklarınca da davacı tarafın ücretinin 2.750,00 TL olduğununun belirtildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının davalı iş yerinde çalıştığı süre içinde prime esas ücretinin brüt 3.487,50 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, davacı işçinin çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, ücretinin ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna (Devredilen SSK), davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla, prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur.
Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık, ücretin ispatında, bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Çalışmaolgusunun her türlü delille kanıtlanması olanağı bulunmakla birlikte; Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 288. maddesindeki yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının, yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
Ücret miktarı HMK’nun geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK 288. maddesinde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür.
Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar için, yine, HMK’nun geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK’nun 289. maddesi gereğince tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa, tanık dinletilmesi mümkündür.
Somut olayda Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtilen ilkeler göz önüne alındığında, yazılı delil anlamında taraflarca sunulan yada mahkeme araştırması sonucu elde edilen herhangi bir yazılı delil, yazılı delil başlangıcı sayılacak belge vs bulunmadığının anlaşılması karşısında, mahkemece prime esas kazancın tespitine ilişkin talep yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.