8. Hukuk Dairesi 2011/3355 E. , 2011/7803 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Gevaş Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.03.2010 gün ve 15/50 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı mevkii ve sınırları dava dilekçesinde yazılı olan taşınmazı 30 yılı aşkın süreden beri zilyetliği altında bulundurduğunu açıklayarak, kadastro çalışmalarında 650 ada 67 parsel olarak Hazine adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak iptal ve tescil istemiştir. 28.4.2009 tarihli dilekçesiyle Gevaş Belediye Başkanlığını dahili davalı olarak göstererek davada husumet yöneltmiştir.
Davalı Hazine ve dahili davalı ... Başkanlığına dava dilekçeleri yöntemine uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen oturumlara katılmamışlar ve yanıt vermemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu yerin mahkeme gözlemine göre taşlık ziraatçi raporuna göre biçenek niteliğinde bulunması ve eğim durumu dikkate alındığında imar ve ihya işleminin tamamlanmadığı gerekçeleriyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; davacının dava konusu yaptığı 650 ada 67 parsele ilişkin tapu kaydı getirilmiştir. 15388,29 m2 olarak ham toprak niteliğiyle Van İli Gevaş ilçesi, Pınarbaşı mahallesinde Hazine adına tesis kadastrosundan 28.3.2000 tarihinde tescil edildiği görülmüştür. Mahallinde keşif yapılmıştır. Yerel bilirkişi dava konusu yerin uzun yıllardan beri davacı tarafından üzerinde yetişen otları biçmek suretiyle kullandığını, davacının bu yeri emek sarf ederek tarım arazisine dönüştürmediğini, taşlarını temizleyerek sebze ve meyve ekmediğini bu haliyle 30 yıldan beri kullandığını açıklamıştır. Kadastro teknisyeni kroki ve raporunu dosyaya sunmuştur. Dava konusu yerin 101 ada 87 nolu parsel içerisinde A harfi ile özgülenen 9031,78 m2 olduğunu belirtmiştir. Ziraatçi ise taşınmazın biçenek vasıflı olduğunu, ilçede yaşayan insanların geçimlerinin hayvancılığa dayanması sebebiyle kuru ot ihtiyacının arazilerden bu şekilde temin edildiğini % 30-35 eğime sahip olduğunu rapor etmiştir. Taşınmazın Belediye imar planı içerisinde olmadığı, Fen İşleri Müdürlüğünün 181 nolu yazısından anlaşılmıştır. Açıklanan olgular,tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık, kadastroda ham toprak niteliğiyle tespit ve tescil edilen bir yerin ziraatçi bilirkişi raporuna göre otundan yararlanılan ve biçenek olarak kullanılan bir taşınmaz olması nedeniyle zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağında toplanmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, Ülkenin doğu illerindeki vatandaşların bu şekildeki zilyetliğinin ekonomik amaca uygun zilyetlik olduğu Dairenin kararlılık kazanmış içtihatları gereğidir. Taşınmazın biçenek olarak kullanılması nedeniyle ziraatçi bilirkişi raporunda yazılı olan eğiminin iktisaba engel teşkil etmeyeceği kuşkusuzdur. Her ne kadar 1086 sayılı HUMK"da ve 6100 sayılı HMK.nun da dahili davalı diye bir müessese söz konusu değil ise de, dava konusu taşınmazın Hazine adına kayıtlı olması nedeniyle Belediyenin dahili davalı olarak davada gösterilmesi ve husumet yöneltilmesine gerek bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, fen bilirkişisinin yukarıda değinilen kroki ve raporu dikkate alınarak davacının davasının kabulüne karar vermek gerekirken, maddi olay, hukuki niteleme ve bölgenin yukarıda yazılan özelliği somut olayda dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekirken, reddi doğru olmamıştır.
Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 28.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.