(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/3153 E. , 2013/7476 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, 21/09/2010 tarihli dava dilekçelerinde sınırlarını bildirdikleri Akkise Beldesinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemişlerdir.
Mahkemece, 04/07/2012 tarihli raporda (B) ile işaretli 53468 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacılar adına tapuya tesciline, (A) ile işaretli (3054 m2) bölümün orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın (B) bölümünün eski tarihli (1963) memleket haritasında orman sayılmayan yerlerden olduğu ve kazandırıcı zamanaşımı yolu ile taşınmaz edinme şartlarının da davacılar yararına gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; orman mühendisi bilirkişi tarafından yakın tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre araştırma ve inceleme yapılmamış, yörede dava tarihinden önce, 02.09.1996 ve 14.01.1998 tarihleri arasında yapılan orman kadastro çalışması olduğu halde, ilân edilip edilmediği, dava tarihinden önce kesinleşip kesinleşmediği, orman kadastro haritası ve tutanaklarına göre çekişmeli taşınmazın konumu belirlenmemiş, genel arazi kadastrosu sırasında düzenlenen ve taşınmazın çevresindeki komşuları da gösteren kadastro paftası getirtilmemiş ve neden tespit harici bırakıldığı tespit edilmemiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen ve imar - ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ve ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdirî delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ve davanın açıldığı tarihten 15 - 20 yıl önce çekilen hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
O halde; yörede 1996 - 1998 yılları arasında yapılan orman kadastro çalışmalarına ait işe başlama, çalışma, işi bitirme ve ilan tutanakları ile orman kadastro haritası Orman İşletme Müdürlüğünden getirtilmeli, yine dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilmiş steroskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita ve kadastro mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, komşu parsel varsa tespit tutanakları ve dayanaklarının taşınmazın olduğu yeri ne olarak gösterdiği araştırılmalı, dava tarihinden 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritaları veya fotogometri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilmeyen yerlerden olduğunun anlaşılması;
Kadastro tesbit ve tescil harici bırakma işleminin kesinleştiği tarihten tescil davasının açıldığı tarihe kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin geçmemiş olması (H.G.K.’nun 22/03/1995 gün ve 1994/8-873 E. - 216 K; 19/02/1997 gün ve 1996/8-768 E. - 100 K.; 24/09/1997 gün ve 1997/20-372 E. - 718 K. ve 18/02/1998 günlü 1998/8-15 E. - 129 K. sayılı kararları); o yerde orman kadastrosu kesinleşmiş olsun olmasın, taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. ve Orman Kadastrosunun Uygulaması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a. maddeleri kapsamında orman içi açıklık konumunda bulunması (H.G.K."nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830 E. - 1034 K.; 17.12.1997 gün ve 1997/20-808 E. - 1039 K.; 22.10.2003 gün ve 2003/20-665 E. - 614 K. ve 11.10.2004 günlü 2004/7-531 E. - 582 K. sayılı kararları ile) orman içi açıklıkların zilyetlikle kazanılamayacağı kabul edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın veya yakın çevresinin arazi kadastro ekiplerince kadastro paftası üzerinde orman nitelemesi yapılarak tesbit ve tescil harici bırakılması (H.G.K."nun 21.01.2004 gün ve 2004/8-15 E. - 7 K.; 12.05.2004 gün ve 2004/8-242 E. - 292 K. ve 12/03/2008 günlü 2008/20-214 E. - 241 K. sayılı kararları) halleri varsa davanın reddine karar verilmeli;
Davanın devamı sırasında orman kadastrosu ilan edilmişse, taşınmazın orman kadastro haritasındaki konumuna göre, davanın orman kadastrosuna itiraza dönüşüp dönüşmediği, mahkemenin görevli olup olmadığı düşünülmeli, orman sayılmayan ve zilyedlikle kazanılacak yerlerden ise, öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorularak saptanmalı, keşif sırasında taşınmazı çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dosya içine konulmalı, ormanla ilgisi belirlenirse, ormanların mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı Orman Genel Müdürlüğüne ait bulunduğundan, Orman Genel Müdürlüğü kanunî hasım olarak davaya dahil edilmeli, bundan sonra elde edilecek tüm delillere göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA 02/07/2013 günü oy birliği ile karar verildi.