Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14756
Karar No: 2016/16215
Karar Tarihi: 26.12.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/14756 Esas 2016/16215 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/14756 E.  ,  2016/16215 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı şirketin, düzenlediği faturalar ile kendisinden hukuka aykırı olarak kayıp-kaçak bedeli adı altında fazladan ücret tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 40.000 TL kayıp kaçak bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; 11.04.2016 tarihli dilekçesi ile talebini 7.195.720,37 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı, davacı kurumun tacir olması sebebi ile davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi"ne ait olduğunu, tacir olan davacı şirketin, süresi içinde itiraz etmediği faturaların içeriğini kabul etmiş sayılacağını, ayrıca kayıp-kaçak bedelinin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davalı şirketin, kayıp-kaçak bedelini elektrik abonesi olan davacı kurumdan tahsil etmesinin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-) Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak (var ise dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim) bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
    Bilindiği üzere, yargılama harçları (temyiz harçları da dahil) ve bu harçların ne şekilde alınacağı 492 sayılı Harçlar Kanunu"nda ve çeşitli özel yasalarda düzenlenmiştir.
    Vergi ve harçlar yalnızca yasa ile konulur (ihdas edilir). Yine bir kişi ya da kurumun harçtan muaf olup olmayacağı, kişi ya da kurumlarca yapılan bir işlemin harçtan müstesna olup olmayacağı yalnız yasa ile düzenlenir. Harçlardan muafiyeti ya da istisnaları düzenleyen kanun, genel nitelikteki Harçlar Kanunu olabileceği gibi başkaca her hangi bir kanun da olabilir. bir kişi ya da kurumun harçtan muaf olup olmayacağı, kişi ya da kurumlarca yapılan bir işlemin harçtan müstesna olup olmayacağı yalnız yasa ile tespit edilebilir. Bir kişi ya da kurumun yargılama harçlarından muaf olabilmesi için muafiyeti düzenleyen yasada o kurumun "yargılama harçlarından muaf olduğu" açık ve net bir şekilde hüküm altına alınmalıdır. Vergi ve harçların yasallığı ilkesi bunu gerektirir. Her hangi bir yasada bir kurum ya da kişi yargılama harçları dışında çeşitli vergilerden ve harçlardan muaf tutulmuş olabilir, bu o kişi ya da kurumun yargılama harçlarından da muaf tutulduğu anlamına gelmez.
    Davacı... Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü, 2560 sayılı İSKİ Kanununun ek 5 ve geçici 10. maddeleri uyarınca kurulmuş olup, çalışmaları özel hukuk hükümlerine bağlı bulunmakta ve tacir sıfatını taşımaktadır.
    Davacı kurum, 2560 sayılı İSKİ Kanununun 21/a. maddesine göre, sadece "Görevleri için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetleri " yönünden harçtan muaftır.
    Dava konusu uyuşmazlığın, elektrik aboneliğinden kaynaklanan kayıp kaçak bedelinin iadesi istemine ilişkin olduğu ve bu haliyle uyuşmazlığın özel hukuk hükümleri dahilinde kaldığı gözetildiğinde, temyiz eden davacı kurumun, gerek 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, gerekse de 2560 sayılı İSKİ Kanununun 21/a. maddesine göre, temyiz harçlarından muaf olmadığı ortadadır.
    492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 27-28. Maddelerine göre; Harca tabi davalarda, her dava açılırken davacıdan bir başvurma harcı ve nisbi harca tabi davalarda nisbi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanunu"nun 30 ve 33.maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve HUMK"nun 409.maddesi (6100 sayılı Yasanın 150.maddesi) uyarınca süresinde tamamlanarak yenilenmez ise açılmamış sayılmasına karar verilir.
    492 sayılı Harçlar Kanununun "Harç Ödenmeyen İşlemler" başlığını taşıyan 32.maddesinde ise, "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır." hükmü getirilmiştir.
    Kural olarak yargı harçlarının davanın açıldığı sırada ödenmesi gerekir. Harcı ödenmeyen dava dilekçesinin kabul edilip, mahkeme esas defterine kaydının yapılması halinde 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 30. ve 32. maddeleri gereğince ödenmesi gereken harç miktarının belirlenerek uygun bir sürede ödenmesi talep edilmelidir.
    Davacı tarafından uygun süre içinde (takip eden celseye kadar) harcın yatırılmadığı takdirde Harçlar Kanunu"nun 30. maddesi gereğince davaya devam edilmez. O takdirde HMK"nun 150. (HUMK."nun 409.) maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına, HMK"nun 150/5. maddesi gereğince üç ay içinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmelidir.
    Yukarıda belirtilen madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, dava konusu alacak miktarı (ıslah edilen miktar da dahil olmak üzere) üzerinden alınacak olan karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktarı ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır.
    Somut olayda, davacı dava dilekçesiyle, 40.000 TL kayıp kaçak bedelinin iadesi isteminde bulunmuş, 11.04.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu talebini 7.195.720,37 TL olarak artırmış olmasına karşın, bu bedeller üzerinden yatırması gereken karar ve ilam harcını yatırmamış olduğu halde mahkemece harç eksiği tamamlatılmaksızın yargılamaya devamla hüküm kurulmuş olması, doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2- Bunun yanında, eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 08.04.2015 tarihinde açılmıştır.
    6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede altı bent halinde sayılan davalar, ticari dava sayılır. Taraflardan biri, tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
    6335 Sayılı Kanun"un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, mülga 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re"sen incelenir.
    Somut olayda dava konusu uyuşmazlığın, tacir olan tarafların ticari işletmelerine ilişkin abonelik sözleşmelerinden kaynaklı olduğu ve bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü Asliye Ticaret Mahkemesinin görevi içerisinde olduğu ortadadır.
    O halde, mahkemece, yapılan bu açıklamalar doğrultusunda öncelikle dava değeri üzerinden davacının yatırması gereken başvuru ve ıslah harcı miktarları hesaplanarak bu miktarı mahkeme veznesine yatırması için gerekli süre verilerek, harç eksiği ikmal edildikten sonra yargılamaya devam edilmek suretiyle, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, öncelikle yargı yerinde ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi varsa görevsizlik nedeniyle HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi yoksa davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması ve 6100 sayılı HMK"nun 297/1-a maddesi uyarıncada kararın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla verildiğinin hükümde gösterilmesi gerekirken, tüm bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    3-) Bozma nedenlerine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, üçüncü bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK"nun 440/I maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi