
Esas No: 2021/17902
Karar No: 2022/948
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/17902 Esas 2022/948 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/17902 E. , 2022/948 K."İçtihat Metni"
İlk Derece Mahkemesi : Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.04.2018
tarih ve 2018/114 - 2018/325 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesi yollamasıyla TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 221/4-2c, 62, 221/5, 53 ve 58/9 maddeleri uyarınca mahkumiyetine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar (11.04.2019 tarihli Ek Karar)
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinin süresinde olmadığı, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince verilen temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın onanmasına yönelik tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkında terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin kesin olarak verilen hükmün, 24.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine, 7188 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra sanık müdafii tarafından aynı Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içerisinde temyiz dilekçesi sunulmadığı anlaşılsa da, anılan kanun yürürlüğe girmeden önce Bölge Adliye Mahkemesince sanık yönünden kesin olarak verilen hükme yönelik olarak sanık müdafii tarafından süresi içerisinde 27.03.2019 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 11.04.2019 tarihinde temyiz talebinin reddine ilişkin ek karara yönelik de temyiz dilekçesi gönderdiği, dosyanın temyizen inceleneceğine dair inancı ve temyiz iradesinin devam ettiği anlaşıldığından, 11.04.2019 tarihli ek karar kaldırılarak temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen ve örgüt hiyerarşisinde yer aldığına ilişkin örgüt evlerinde kaldığı yönünde beyanları dışında dosya kapsamında bir delil tespit edilemeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanığın dosyaya yansıyan eylemleri nazara alındığında, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek bu kapsamda örgütteki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve örgüt mensupları ile ilgili örgütsel konum ve faaliyetlerine uygun ifade veren ve anlatımlarda bulunduğu anlaşılan sanıklar hakkında verdiği bilgiler, bilgilerin niteliği, faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunduğu aşama nazara alınarak TCK'nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca tayin olunan cezada, üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören TCK'nın 221/4-2. maddesi gereğince üst sınırdan indirim yapılarak ceza tayini gerekirken yazılı şekilde uygulama ile fazla cezaya hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.