19. Hukuk Dairesi 2018/2494 E. , 2019/5332 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalılardan ... vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne ve buna göre yeniden hükmün kurulmasına ilişkin hükmün davalı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalılardan ... vekili Av. ..."ın geldiği, diğer davalı taraftan kimsenin gelmediği görülmüş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalılardan ..."ın hileli davranışlarla davacıya davaya konu 250.000,00 TL"lik senedi imzalattığını, davalıların birlikte hareket ederek iyiniyetli 3. kişi savunmasından yararlanmak amacıyla davalı ..."ın senedi diğer davalı ..."ye cirolayarak icra takibine konu ettiklerini, davacının kendisi hakkında yapılan takibi öğrendiğinde hemen Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç duyurusunda bulunduğunu ileri sürerek davacının davaya konu senet ve bu senede dayalı başlatılan takip nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespiti ile % 40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davalı ..."nün diğer davalıdan alacağı borcu nedeniyle bu senedi aldığını ve davacı ile diğer davalı hakkında icra takibi başlattığını ve işlemleri devam ettirdiğini, davalı ..."nün iyiniyetli 3. kişi durumunda olduğunu, davacının muvazaa ve kötüniyet iddialarının gerçek olmadığını, bononun sebepten mücerret olduğunu, davacının kötü niyet iddiasını ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Ağdaş vekili, davacı iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, davalı ... davacıdan iki adet taşınmaz satın aldığını bedeli 250.000,00 TL"yi de taksit taksit ödediğini, davacının uzun zaman geçmesine rağmen tarlaların devrini yapmadığını, tarlaların değerlenmesi nedeniyle davacının tarlaların kendisi üzerinde kalmasını istemesi üzerine davalı ... bunu kabul ettiğini, davalının haricen aldığı tarlaları yine haricen iade ettiğini, ödediği tarla parası karşılığı davaya konu bonoyu aldığını, diğer davalıya olan borcu nedeniyle senedi diğer davalıya ciro yoluyla teslim ettiğini danışıklı işlem yapıldığı iddiasının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2014/142 esas ve 2015/645 karar sayılı ve 23/12/2015 tarihli kararı ile dava ve takip konusu senedin davalı ... tarafından davacıdan hileli olarak alındığı kabulüne dayalı olarak TCK"nın 158/1-D hükmüne istinaden mahkumiyet kararı verildiği, diğer davalı ... bakımından ise CMK"nın 223-2-E uyarınca atılı suçun sanıkça işlediğinin sabit olmadığından beraat kararı verildiği, hükmün Yargıtay"ca onanarak kesinleştiği, kesinleşen mahkumiyet kararına göre davacının senet nedeniyle davalı lehtar ciranta ..."a borcu bulunmadığının anlaşıldığı, diğer davalı, hamil ve takip alacaklısı olan ..."nün bu senedi diğer davalıdan muvazalı olarak yani kötü niyetli devralıp almadığı hususunda ispat yükünün davacıda olduğu ve tanık dahil her türlü delil ile ispatının mümkün olduğu, gerek dinlenen tanıklar, gerek taraf beyanları, davalı ..."nün ceza davasındaki savunmasının çelişkili olduğu, davalı ... tarafından diğer davalı ile yapılan sözleşmelere dair her zaman düzenlenebilecek evrakların sunulduğu oysa araç satışı işlemlerinin resmi şekle tabi olduğu halde davalı tarafından adi yazılı belgeler dışında bir belge sunulmamış olmasına göre senedin muvazaalı olarak davalı ... tarafından kötü niyetle devralındığı kanaatine varıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının takibe konu bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, %40 oranında tazminatın davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ile davalı ... vekili istinafa başvurmuşlardır.
Bölge Adliye Mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar ceza mahkemesinde davalı ... hakkında beraat kararı verilmiş ise de bu kararın delil yetersizliğine dayalı olarak verildiğinden hukuk hakimini kural olarak bağlamadığı, davalı ... tarafından dosyaya sunulan belgelere göre dava konusu senedin diğer davalı tarafından davalı ..."ye verilmesinin makul ve hayatın olağan akışına uygun düşmediği hususları ile ilk derece mahkemesi kararında gerekçe yapılan diğer hususlar gözetildiğinde davalı ..."nün dava konusu bonoyu iktisabında kötü niyetli olduğu yolundaki ilk derece mahkemesinin gerekçesinin yerinde bulunduğu kanaatine varıldığından davalı ... vekilinin istinaf talebinin reddine, davacı vekilinin katılmalı istinaf talebine gelince dava, davacı lehine sonuçlanmış olup, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı yandan tahsili gerektiği, mahkemece davacı tarafından davanın açılması sırasında yapılan yargılama giderleri konusunda olumlu - olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu, davacının istinaf talebinin kabulü gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davacının davaya konu senet nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan ..."den alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.