Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1507
Karar No: 2019/3622
Karar Tarihi: 23.05.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1507 Esas 2019/3622 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/1507 E.  ,  2019/3622 K.

    "İçtihat Metni"

    .........

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 21/01/2019 gün ve 2018/5726 E. - 2019/272 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı-birleşen dosyada davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı ... vekili 13/12/2012 tarihli dava dilekçesi ile,....... sayılı taşınmazların davalı ... adına kayıtlı iken Hazine tarafından 2/B iddiasıyla açılan dava sonucu ... adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına 2/B niteliğiyle tescil edildiğini, her iki taşınmazın da müvekkili tarafından noterde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile ...’den satın alındığını ve taşınmazın davacının kullanımında olduğunu, 6292 sayılı Kanun gereği iptal edilen tapuların sahiplerine iade edilmesi gerektiğini belirterek taşınmaz henüz iade edilmemiş ise davacıya iadesine, iade edilmiş ise tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, 6292 sayılı Kanunun 7/1-a fıkrasında tapusu iptal edilen taşınmazlar hakkında 2 yıllık süre içinde idareye başvurulması halinde önceki kayıt malikine iade edileceği hükmünün düzenlendiği, henüz 2 yıllık sürenin dolmamış olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle Dairenin 26.11.2014 gün ve 2014/9077 E. - 9846 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında; “Kaynağını 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medenî Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medenî Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Gayrimenkul satımına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237-246 madde hükümleri tapulu taşınmazlara ilişkindir. Bu nedenle, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunlu ise de sözleşme sırasında satış vaadi borçlusunun taşınmazın maliki olması gerekmez. Çünkü taşınmaz satış vaadi
    ........
    sözleşmesi yapılmakla vaat borçlusu ileride o taşınmaz malın mülkiyetini vaat alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. Bu nedenle ifanın talep edildiği tarihte taşınmazın satış vaadi borçlusunun mülkiyetinde olup olmadığına bakmak gerekir. Taşınmaz mülkiyeti satış vaadi borçlusunda ise ferağa icbar davası kabul edilmelidir.
    Somut olayda davalı ... tarafından, .......evmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile .....parsel sayılı taşınmazların kat’i ferağ takrirlerini tapudaki engeller kalkınca davacıya vereceğini vaat etmiş, eldeki dava tarihinden önce 03/12/2012 tarihinde, çekişmeli taşınmazların 6292 sayılı Kanun kapsamında iadesi için idareye müracaat etmiş olup, davacı ...’ün idareye başvurusu sonucu da dikkate alınarak davalı ...’ün dava tarihi itibariyle vaadini yerine getirip getiremeyeceği dikkate alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir” denmiştir.
    Bozma ilamına uyulması üzerine yukarıda belirtilen esas sayılı dosya üzerinden yargılama devam ederken ... vekilince 22.09.2014 tarihli dava dilekçesi ile, müvekkilinin dava konusu taşınmazlara ilişkin resmi kurumlardaki işlemlerini takip etmesi ve gerektiğinde Avukat tutabilmesi için davalı ..."e ......12/10/2006 tarih 30909 yevmiye numaralı vekaletnameyi verdiğini, davalının muvazaalı olarak davacının bilgisi ve rızası olmadan dava konusu taşınmazı oğlu olan diğer davalı ..."e satış vaadi yaptığını, davalıların baba-oğul olarak birlikte hareket ederek davacıyı mağdur ettiklerini ve hiçbir şekilde para ödemediklerini ileri sürerek, öncelikle davalılar arasında yapılmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline, bu taleplerinin kabul olmaması halinde dava konusu taşınmazların rayiç değerlerinin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi istemli olarak açtığı ve...... sırasına kaydedilen davanın eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
    Yapılan yargılama sonunda mahkemece, asıl davanın reddine, birleşik..... sayılı davanın kabulü ile ......tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen dosya davalısı ... ile birleşen dosya davalısı ..."in ortak vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 21.01.2019 tarih ve 2018/5726 Esas 2019/272 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, davacı-birleşen dosya davalısı ... ile birleşen dosya davalısı ..."in ortak vekilleri tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
    Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşik dava; vekaletnamenin kötüye kullanılması suretiyle düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali, aksi taktirde tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece davacı taraf tanıklarının taşınmazın 2006 yılında..... tarafından ..."e satıldığı beyan edildiği bu beyanlara davacı tarafın itiraz etmediği, bu durumda davaya konu edilen satış vaadi sözleşmesinin ..... vekaleten sözleşmeyi imzalayan ... ile davacı ..."in gerçek iradelerini yansıtmadığını, haricen satın alındığı iddia edilen taşınmazın devrini temine yönelik olduğu ve muvazaalı olduğu ve satış bedelinin de ..."e ödendiğinin yazılı delille ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine birleşik davanın kabulüne karar verilmiş ise de asıl dava olan tapu iptal tescil davası bakımından önceki bozma kararında işaret edildiği üzere davalı ...’ün dava tarihi itibariyle vaadini yerine getirip getiremeyeceği değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Birleşen dava ise gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali aksi takdirde tazminat talebine ilişkindir. Birleşen davacı ... ve birleşen davalı ... arasında......evmiye nolu vekaletname ile karşı davacı ...’ün karşı davalı ...’.....ada beş ve altı parsellere ilişkin olarak satış, satış vaadi sözleşmesi düzenleme, ahzu kabz, davalar ve resmi kurumlarda işlemleri takip etme, tevkil yetkilerini içerir vekaletname verdiği, karşı davalı ...’in de bu vekaletnameye dayanarak.... 05.06.2012 tarih
    .......
    11508 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazları oğlu davacı karşı davalı ...’e satış vaadinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Türk Medeni Kanununun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddeleri uyarınca geçerli bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olduğu açıktır. Bunun aksini iddia ve ispat aynı nitelikteki resmi belge ile mümkün olacaktır. Böyle bir belgenin ibraz edildiği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Öte yandan birleşen davacı taraf noter satış vaadi sözleşmesinde belirtilen hususlarda iradesinin olmadığını ileri sürmüş ise de TBK"nın 30. vd. maddeleri şartları oluşmadığı gibi dava tarihi itibariyle aynı Kanunun 39. maddesindeki süre de geçtiğinden bu iddia da yerinde ve inandırıcı bulunmamış olup belirtilen tüm bu hususlar doğrultusunda yukarıda açıklandığı üzere ve dosya kapsamı ve tüm deliller karşısında ispat edilemediği göz önünde bulundurularak bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz görülmüştür.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı, Dairece hükmün onanması yanılgıya dayalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı-birleşen dosya davalısı ... ile birleşen dosya davalısı ..."in ortak vekillerinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 21/01/2019 gün ve 2018/5726 E. - 2019/272 K. sayılı ONAMA KARARININ ORTADAN KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 07/03/2016 gün ve 2015/81 E. - 2016/119 K. sayılı kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde iadesine 23/05/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi