3. Hukuk Dairesi 2016/10847 E. , 2016/16319 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, elektrik abonesi olduğunu, kayıp kaçak, sayaç okuma, iletim bedeli gibi bedellerin alınmasının haksız şart oluşturduğunu ileri sürerek söz konusu bedellerin haksız şart olduğunun tespitine ve iptaline, bundan sonra bu bedellerin alınmamasına, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 500,00 .- TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap vermemiştir.
Mahkemece; dava konusu edilen değerin 6502 Sayılı Kanunun 68. Maddesinde gösterilen hakem heyetine zorunlu başvuru sınırının altında kaldığı , dava tarihi itibari ile değeri 3.480,00 TL nin altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılmadan tüketici mahkemesinde dava açılamayacağı, hakem heyetine başvurunun dava şartı olduğu gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir . Mahkemece kararın kesin olduğu gerekçesi ile temyiz talebinin reddine dair ek karar verilmiş, davacı vekili ek kararı da temyiz etmiştir.
1-Davacı, dava dilekçesinde haksız şartın tespitini ve iptalini, bu bedellerin alınmamasını ve şimdilik 500.00.- TL nin faizi ile tahsilini talep etmiş, mahkeme ise ek kararında talebin 500.00.- TL olduğu , kararın kesin olduğu gerekçesi ile davacının temyiz talebini reddetmiştir . Kesin olmayan bir kararın mahkemece kesin olarak verildiğinin belirtilmesi, gerçekte kesin olmayan bir karara ilişkin olarak mahkemece kararın kesin olduğunun yazılması, bu kararın temyizine ilişkin dilekçenin kararın kesin olduğu gerekçesi ile reddedilmesi yok hükmünde olup, hukuki sonuç doğurmaz. Mahkeme kararında ve ek kararda davacının alacak dışındaki diğer talepleri değerlendirilmediğinden ve talep edilen alacak da 500.00.- TL ile sınırlı olmadığından temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar isabetli bulunmamıştır, anılan nedenle ek kararın kaldırılmasına karar verilmiş, temyiz isteminin esastan incelenmesine geçilmiştir.
2- 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 68/1.maddesinde; "Değeri 2.000 TL"nin altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketim hakem heyetlerine, 3.000 TL"nin altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise 2.000 TL ile 3.000 TL arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.", aynı maddenin 4.bendinde "Bu madde de belirtilen parasal sınırları her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere, o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298.maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır" hükmü getirilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde; abone sözleşmesinde yer alan kayıp-kaçak, sayaç okuma vb bedelinin haksız şart olduğunun tespiti ile iptalini, ileriye dönük olarak bu bedellerin alınmamasını istemiş, ödenen bedeller için de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500.00.- TL"nin faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacının bu talepleri bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında kurulan abonelik sözleşmesi ilişkisinde kayıp-kaçak ve diğer bedelleri davacının ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza (çekişme) olduğu, davada da muarazanın(çekişmenin) giderilmesinin talep edildiği açıktır.
Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men"i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın(çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men"i) talep edilir.
Bu durumda, davacı sözleşme ilişkisinde muaraza ( çekişme ) bulunduğunu ileri sürdüğüne, sözleşmede yer alan haksız şartların tespitini, iptalini istediğine , ileriye yönelik düzenleme talep ettiğine , bu durumda dava değerinin 3.480.00.-TL"den az olmadığı anlaşıldığına göre, davanın Tüketici Hakem Heyetine başvurulmadan doğrudan Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir, dava şartı oluşmuştur.
Mahkemece; davacının talepleri ile ilgili davanın esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle mahkemece verilen 06/04/2016 tarihli ek kararın kaldırılmasına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK"nun 440/I maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.