Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13862
Karar No: 2011/883
Karar Tarihi: 27.01.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13862 Esas 2011/883 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı, Almanya'da ikamet ettiği için dava dilekçesinin usulsüz bir şekilde kendisine tebliğ edildiğini iddia ederek kararın bozulmasını istemiştir. Temyiz mahkemesi ise davalının savunma hakkının usulüne uygun bir şekilde tanınmadığını belirterek kararı bozmuştur. Yargılamanın sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ve usulüne uygun tebligat yapılmış olması gerekmektedir. Bu nedenle, kararın bozulması doğru bir karardır.
Kanun Maddeleri:
- Anayasa’nın 36. maddesi
- HUMK'nun 73. maddesi
- Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2010/13862 E.  ,  2011/883 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ERZİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 30/09/2003
    NUMARASI : 2001/145-2003/188

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, miras bırakanları T..’in, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak dava konusu 3367 parsel sayılı taşınmazdaki payını satış suretiyle davalıya devrettiğini ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptal tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davaya karşı beyanda bulunmamıştır.
    Mahkemece, miras bırakan tarafından davalıya yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacının miras payı oranında tapunun iptal ve tesciline karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteği ilişkindir.
    Dava, davalının yokluğunda sonuçlandırılmış ve mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı temyiz dilekçesinde 1990 yılından beri Almanyada çalıştığını ve Almanyada ikamet ettiğini, dava dilekçesinin davacının ağabeyinin kızı Z.. imzasına aynı çatı altında oturduğu gerekçesiyle tebliğ edildiğini, dava dilekçesinin tebliğinin yurt dışında ikamet etmesi nedeniyle geçersiz olduğunu, davadan haberdar olmadığını, gerekçeli kararın ise aynı şekilde dava dilekçesinin tebliğ edildiği adrese Tebligat Yasasının 35. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
    Gerçektende temyiz dilekçesine ekli belgelerden davalı İ.’in dava dilekçesinin ve kararın tebliğ edildiği tarihlerden önce 13.10.1990 tarihinden itibaren Almanya da ikamet ettiği, anlaşılmaktadır.
    Öte yandan, gerekçeli kararın ise dava dilekçesinin tebliğ edildiği yurt içindeki adrese Tebligat Kanunun 35. maddesi gereğince tebliğ edildiği görülmektedir.
    Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. Anayasa’nın 36. ve HUMK"nun 73. maddeleri hükümlerinde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, mahkeme, tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür.
    Asıl olan tarafların huzurunda yargılamanın yürütülmesi olmakla birlikte, hukuk mahkemelerinde, taraflar yargılamaya katılmasalar bile mutlaka duruşmadan haberdar edilmelidirler. Duruşmaya gelinmese dahi ilgilinin yokluğunda davaya devam edilip karar verilmesine usulün olanak tanıdığı hallerde, açıklanan biçimdeki uyarıyı taşıyan davetiyenin tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması gereklidir.
    Bu durumda; dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edilerek, ona savunma hakkının tanındığını usulen taraf teşkilinin sağlandığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hal böyle olunca, davalıya dava dilekçesinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tüzük hükümlerine göre usulüne uygun bir biçimde tebliğ edilerek; kendisine savunma yapabilme olanağının tanınması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, usulsüz tebligatla yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi