21. Hukuk Dairesi 2011/14024 E. , 2013/1013 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Havva Aydınlı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 1.6.1971-1.8.2009 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu 2.11.2010 tarihinde davalı Kuruma başvurarak malul olduğunu bildirdiği davalı Kurumca K.T.Ü. Farabi Hastanesi Raporu değerlendirilerek Maluliyet ve Sağlık Kurulu Daire Başkanlığının 1.3.2011 tarihli raporu uyarınca çalışma gücünün %60 ‘ını kaybetmediği gerekçesiyle maluliyet aylığı talebini reddine karar verildiği ve davacı tarafından bu davanın açılması üzerine mahkemece.... Adli Tıp Şube Müdürlüğü Adli Tıp Uzmanı Dr.... tarafından düzenlenen 6.7.2011 tarihli rapor esas alınarak davanın kabulü ile davacıya maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verildiği görülmüştür.
Bedensel ve ruhsal arızalar nedeniyle sigortalıya ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi, yasal çerçevede bir raporun alınmış olmasına bağlıdır.
Konunun yasal dayanağını oluşturan mülga 506 sayılı Yasanın 53.maddesinde sigortalının malul sayılabilmesi için çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiğinin tespit edilmesi gerektiği belirtilmiş,54.maddesinde ise malullük aylığından yararlanma şartları sayılmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 25.maddesinde de “malul sayılma” başlığı altında; “Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60"ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60"ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
506 sayılı Kanunun 109. maddesinde; sigortalının sürekli işgöremezlik, malullük ve erken yaşlanma hallerinin saptanmasında, Kurum sağlık tesisleri sağlık kurullarınca verilecek raporlarda belirtilen hastalık ve arızaların esas tutulacağı, Kurumca verilen kararlara ilgililer tarafından itiraz edilmesi halinde durumun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır.
Her ne kadar 109.maddede, ilgilinin öncelikle Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna başvurması gerektiği belirtilmiş ise de, ilgilinin bu kurula başvurmadan uyuşmazlığı doğrudan mahkemeye götürme veya görülmekte olan davada malullük ile ilgili karara itiraz etme hakkına sahip olduğu yerleşik Yargıtay içtihatlarında kabul edilmektedir. Bu hususun mahkeme önüne gelmesi durumunda; uyuşmazlığın daha kısa sürede ve Anayasa"nın 141/son maddesinde gösterildiği biçimde en az masrafla, 506 sayılı Kanunun 109.maddesinde öngörülen prosedür işletilerek sonuca gidilmelidir.
Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.4.2002 gün ve 2002/21-257-311 karar sayılı; 16.10.2002 gün ve 2002/21-603-829 karar sayılı; 20.12.2006 gün ve 2006/21-797-820 karar sayılı kararlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir.
Gerek 506 sayılı Yasanın 109.maddesinde gerekse yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesinde "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen Sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulu"nca inceleneceği bildirilmiştir.
Öte yandan, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun “Adli Tıp Genel Kurulu’nun görevleri” başlıklı 15/f. maddesinde, Adli Tıp Genel Kurulu’nun, adli tıp ihtisas kurulları ile Adli Tıp Kurumu dışındaki sağlık kuruluşlarının verdikleri rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkileri, konu ile ilgili uzman üyelerin katılımıyla inceleyeceği ve kesin karara bağlayacağı belirtilmiştir. Bu durumda, davalı Kurum vekilinin Adli Tıp Şube Müdürlüğünün raporuna itirazı da dikkate alınarak, öncelikle... ‘dan rapor alınması ilgililerin itirazı üzerine Adli Tıp İhtisas Dairesi ve raporlar arasında çelişkinin bulunması halinde 28.06.1976 gün ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da belirtildiği üzere, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan görüş alınması gerekirken prosedür uygulanmadan Adli Tıp Şube Müdürlüğünce tek uzman tarafından düzenlenen rapor esas alınarak davanın kabul edilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının daha önce tedavi gördüğü sağlık kuruluşlarındaki tüm bilgi ve belgelerin celbi ile dosyanın, gerektiğinde sigortalının... sevki sağlanarak davacının maluliyetinin saptanması rapora itiraz halinde Adli Tıp İhtisas Dairesine ,.... raporu ile Adli Tıp İhtisas Dairesi arasında raporu arasında çelişki halinde de Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na gönderilmek suretiyle davacının maluliyetinin saptanması açısından, 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesi ile "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğindeki" hükümler çerçevesinde Adli Tıp Genel Kurulu’ndan rapor almak ve 5510 sayılı Yasa"nın 25. maddesi ile getirilen 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60"ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60"ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalının malûl sayılacağı hükmü de gözetilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.