23. Hukuk Dairesi 2015/7049 E. , 2018/223 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve karşı davada itirazın iptali, birleşen davada alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-karşı ve birleşen davada davalı şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı yüklenici vekili, müvekkili ile davalı arasında 26.10.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı arsa malikine verilmesi kararlaştırılan zemin kat kuzeydoğu cepheli mesken ile 1. bodrum kat güneydoğu cepheli meskenin teslim edilmesine rağmen sözleşmeye göre ödenmesi gereken 10.000,00 TL"nin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı arsa maliki vekili, teslim sırasında icra takibine konu edilen paranın ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiş; karşı davada inşaatın süresinde tamamlanmadığını, 19 numaralı dairenin geç teslim edildiğini, bağımsız bölümlerin olması gerekenden küçük yapıldığını ve içinden merdiven geçirildiğini, kullanımının zorlaştığını, tapuda mesken olması gereken yerin işyeri olarak tescil edildiğini ileri sürerek, fazlaya dair haklarını saklı tutarak geç teslim ve daire olması gereken yerin dükkan olarak yapılması nedeniyle şimdilik 4.000,00 TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla dava değerini 9.000,00 TL"ye arttırmıştır.
Birleşen davada davacı arsa maliki vekili, müvekkilinin okuma yazma bilmediğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin usulünce düzenlenmediğini, müvekkilinin gerçek iradesinin sözleşmeye uymadığını, yapılan görüşmelere nazaran müvekkilinin hissesinin azaltıldığını ve kendisine isabet eden yerde de eksik imalatlar bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Karşı ve birleşen davada davalı yüklenici vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulü ile itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline; karşı davanın kabulü ile 5.000,00 TL tazminatın tahsiline, 4.000,00 TL"ye dava tarihinden, 1.000,00 TL"ye ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine, birleşen davanın ise reddine dair verilen karar Dairemizin 2014/1633 esas, 2014/1915 karar sayılı ilamında belirtilen “inşaatın
teslimi gereken tarih 23.06.2007 ile doğalgaz abonelik (fiili teslim) tarihi olan 23.09.2008 tarihine kadar 1 yıl 3 aylık dönem için bilirkişiler tarafından hesaplanan gecikme tazminatına hükmedilmesi gerekirken, 19 no"lu bağımsız bölümün teslim tarihinin, 2 no"lu bağımsız bölümün fiili teslim tarihi esas alınarak belirlenmesi suretiyle hüküm kurulduğu“ gerekçe ile 13.03.2014 tarihinde bozulmuştur.
Bozma ilamı uyarınca, mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, 19 nolu dairenin geç tesliminden dolayı alınan ek raporun birlikte hükme esas alınması gerektiği, inşaatın teslimi gereken tarih 23.06.2007 ile doğalgaz abonelik (fiili teslim) tarihi olan 23.09.2008 tarihine kadar 1 yıl 3 aylık dönem için hesaplanan gecikme tazminatına hükmedilmesi gerektiği, davacının talep edebileceği kira bedelinin 4.500,00 TL olduğu, 19 nolu dairenin dükkan olarak yapılması nedeniyle eksiklik ve değişiklik olarak değer kaybının ise 5.000,00 TL olduğu, asıl davada; davanın kabulü ile davalının itirazın iptaline, 10.000,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, asıl alacağın %40’ı olan 4.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, karşı davada, davanın kabulü ile 4.000,00 TL’nin dava tarihinden, 5.500,00 TL’nin ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, birleşen ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/25 Esas sayılı davasında; davanın reddine, karar verilmiştir.
Kararı asıl davada davacı-karşı davada ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl davada davacı-karşı ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-karşı ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.