21. Hukuk Dairesi 2016/7271 E. , 2018/351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ile fer"i müdahil Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava; davacının, davalı işyerinde 12.06.2003 – 24.04.2012 tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının davalı işverenlerden ...’a ait işyerinde; 01.04.2006 – 30.12.2008 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 989 gün çalıştığının, 569 günlük çalışmasının davalı Kurum"a bildirildiğinin, 420 günlük çalışmasının bildirilmediğinin tespitine, davacının davalılardan ... Konf. İnş. Tar. Hayv. San. Tic. Ltd. Şti."ne ait işyerinde 05.02.2009 – 24.04.2012 tarihleri arasında geçen çalışmalarının davalı Kurum"a bildirildiği anlaşıldığından davalı şirket hakkında açılan davanın bu nedenle reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; konfeksiyon işyerinde çalıştığını beyan eden davacının 12.01.2002 – 31.03.2002 ve 01.06.2007 – 30.12.2008 tarihleri arasında dava dışı işyerlerinde ve 05.02.2009 – 24.04.2012 tarihleri arasında davalı şirkette geçen çalışmalarının davalı Kurum"a bildirildiği, dinlenilen bordro tanıklarının davalı Kurum"a bildirilen çalışmalarının en erken 01.04.2006 tarihinden itibaren başladığı, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu tarih esas alınarak davacının çalışma süresinin başlangıç tarihinin belirlendiği, ancak 01.102.007 tarihinden itibaren davalı işyerinde dava yolu ile hizmet kazanan tanık ... tarafından; kendisinin 2003 yılında davalı işyerinin komşu olan bir işyerinde çalıştığının ve davacının bu sırada davalı işyerinde çalışmakta olduğunun beyan edildiği, ancak; komşu işyeri tanıkları araştırılmadığı gibi söz konusu tanığın 2003 yılında komşu işyerinde geçtiğini beyan ettiği çalışmalarının da araştırılmadığı, ayrıca; davacının 01.06.2007 – 30.12.2008 tarihleri arasındaki çalışmalarının dava dışı ve davalı ... ile aynı soyadını taşıyan ... unvanlı işyerinde geçtiği halde bu çalışmaların da davalı ... ... yanında geçtiğinin kabulü ile sonuca gidildiği, davalı şirket tarafından tasfiyeye gidilerek şirketin 12.12.2014 tarihinde terkin edildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda; davacının dava dışı ... yanında geçen çalışmalarının da davalı ... ..."a ait işyerinde geçtiğinin kabulü ile, komşu işyeri tanıkları tespit edilip dinlenilmeden ve davalı şirketin tasfiye durumu araştırılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle, davalı şirket hakkında tasfiye, terkin işlemleri yapılıp yapılmadığını araştırmak, gerek duyulur ise davacı tarafa şirketin ihyasının ve tasfiye memuru atanmasının sağlanması için süre vermek, davacının hizmet cetvelinde bildirim bulunan dava dışı ..."a ait işyerinin dönem bordrolarını dosya arasına alarak re"sen seçilecek bordro tanıklarını dinlemek ve tanıklardan; davacının söz konusu işyerinden hizmet bildirimi bulunan tarihler arasındaki çalışmalarının bu işyerinde geçip geçmediğini sormak, davacıdan da; söz konusu dönemdeki çalışmalarının nerede geçtiğini sormak, her iki işyeri arasında hukuki ya da fiili bağ bulunup bulunmadığını tespit etmek, talep edilen dönemde davalı işyerine komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş kişileri tespit ederek dinlemek, tanık ..."ın beyanındaki gibi 2003 yılında davalı işyerinde komşu işyerinde çalışıp çalışmadığını tespit ederek toplanan deliller değerlendirilmek sureti ile varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ve fer"i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.