10. Hukuk Dairesi 2015/2838 E. , 2015/7072 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacılar murisinin kesilen maluliyet aylığının kesildiği tarihten itibaren tekrar bağlanması gerektiğinin tespiti ile ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Tahsis talep tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 53. maddesine göre, “…Kurum hastanelerince düzenlenecek usulüne uygun sağlık kurulu raporları ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3’ünü yitirdiği Kurumca tespit edilen sigortalı, malullük sigortası bakımından malul sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
5510 sayılı Yasa"nın 25. maddesine göre ise; 4/a ve 4/b’li sigortalılar için “...çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiği...” Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu Kurumun Sağlık Kurulunca tespit edilenlerin malul sayılacağı belirtilmiştir.
Anılan Kanun’un 26’ncı maddesinde ise; “Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
a)25 inci maddeye göre malûl sayılması,
b)En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
c)Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, halinde malûllük
aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.” hükmü getirilerek, “malullük aylığı” bağlanma şartları düzenlenmiştir.
Hastanelerin sağlık raporları arasında çelişki bulunması durumunda, bu çelişkinin, 109. maddede belirtilen prosedüre uyularak, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan, itiraz halinde ise ... Kurumundan alınacak raporla giderilmesi gereklidir.(5510 sayılı Kanunun 95. maddesi). Ancak Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan verilecek rapor ile Adlî Tıp Kurumu’ndan alınacak rapor arasında çelişki mevcut olması halinde ... Genel Kurulundan rapor alınmalıdır.
Adlî Tıp Genel Kurulu’na verilen inceleme ve kesin olarak karara bağlama görev ve yetkisi, kuşkusuz, eldeki gibi uyuşmazlıklarda sürekli itiraz yolu kullanılarak sürüp gitmesini önleme ve bir an önce en geniş katılımlı bir kurul kararı ile çekişmeyi sona erdirme amacını taşımakta olup, bu kapsamda, ... Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu veya üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı başkanlıklarınca düzenlenen raporlar arasında beliren çelişkinin Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı ... Genel Kurulu tarafından giderilip kesin olarak karara bağlanması da zorunludur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamında da aynı yaklaşım ve görüşler benimsenmiştir.
Dosya kapsamına göre, davacılar murisi hakkında alınan Yüksek Sağlık Kurulunun 31.07.2007 tarihli kararına göre, 11.06.2007 tarihli ... Üniversitesi Tıp Fakültesinden alınan rapor maluliyet başlangıç tarihi sayılmak suretiyle, çalışma gücünün 2/3’ünü kaybetmiş olduğundan malul sayılmasına karar verilerek, 01.07.2007 tarihi itibariyle 506 sayılı Yasanın 54. maddesi uyarınca 1 yıl sonra kontrol kaydı ile maluliyet aylığı bağlandığı, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra yapılan kontrol muayenesi sonucu alınan 21.10.2008 ve 05.01.2009 tarihli sağlık kurulu raporlarına istinaden çalışma gücünün en az 2/3’ünü kaybetmediğine karar verildiği, Yüksek Sağlık Kurulunun 22.05.2009 tarihli kararıyla da aynı görüşün benimsenmesi nedeniyle, Kurumca, maluliyet aylığı şartlarının kaybedildiği gerekçesi ile davacılar murisine bağlanan maluliyet aylığının kesilmesi üzerine eldeki dava açılmıştır.
Mahkemece ... Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınan 30.03.2011 ve 02.01.2012 tarihli raporlarında, davacılar murisinin %67 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, başlangıç tarihinin ise 26.01.2011 olduğu; Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden alınan ilk raporda tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %53, ikinci raporda ise iş gücü kaybı oranının %39,2 olduğunun bildirildiği,
... Genel Kurulu tarafından düzenlenen 26.12.2013 tarihli raporda ise, davacılar murisinin, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmemiş olduğu, meslekte kazanma gücü kaybı oranının %67 olmasının, beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybettiğini göstermediğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 5510 sayılı Yasa"nın 25 ve devamı maddelerinde düzenlenen maluliyet aylığının yeniden bağlama koşullarının oluşmadığı gözetilerek, açılan davanın reddine kara verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.