10. Ceza Dairesi 2020/18436 E. , 2021/11009 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : İSTANBUL ANADOLU 45. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceği öngörüldüğünden; duruşma için sanığa gönderilen davetiyenin “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı kabul edilerek hakkında cezaya hükmolunabileceği” uyarısı ile birlikte duruşma tarihi ve saati yazılarak sanığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden, belirtilen nitelikte uyarıyı içeren davetiye tebligatı yapılmadan ya da sanık dinlenmeden mahkûmiyet hükmü kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Kabule göre;
a- Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK"nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişiklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; " mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b- Sanığa isnad edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun cezasının, üst haddinin suç tarihinde iki yıla kadar hapis cezası olup, 12.12.2013 tarihli savunmasında askerlik hizmetini yapmakta olduğunu beyan ettiği, İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/02/2014 tarih-2013/173 esas ve 2014/113 sayılı kararının sanığın bildirdiği adrese tebliği üzerine sanığın babası ...’in 20.03.2014 havale tarihli dilekçesi ile sanığın askerde olduğunu bildirdiği, Diyarbakır Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 17.06.2014 tarihli davetnamesinin 2014/113 sayılı kararın da tebliğ edildiği adrese tebliği üzerine sanığın denetimli serbestlik müdürlüğüne yasal süre içinde başvurmadığından bahisle kaydın kapatıldığının bildirildiği anlaşılmakla; sanığın asker olup olmadığı belirlendikten sonra askerlik hizmetini yapmakta ise 353 sayılı Kanunun 20. maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca, kovuşturmanın askerliğinin bitmesine kadar geri bırakılması gerektiğinin gözetilmemesi,
c- Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca birer aylık aralıkla 20 eşit taksit halinde ödenmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin” belirtilmeyerek TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
d- Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan, emanetin 2013/3103 sırasında kayıtlı suça konu uyuşturucu maddenin ve İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarınca suç konusu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunelerin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 01.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.