Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3592
Karar No: 2013/7846

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/3592 Esas 2013/7846 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/3592 E.  ,  2013/7846 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili 09/11/2012 tarihli dava dilekçesi ile dava konusu .... Köyü 102 ada 60 parsel sayılı, 4329,36 m² yüzölçümlü taşınmazın, kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tesbit edildiğini, buna karşın taşınmazların öncesinin taşlık, kayalık, çalılık ve makiliklerle kaplı olup, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını belirterek davalı adına yapılan tesbitlerin iptali ile dava konusu taşınmazların Hazine adına tapuya tescil edilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, dava konusu 102 ada 60 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 30.01.2013 tarihli fen ve orman bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1032,94 m² kısmın tesbit gibi davalı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 3296,46 m² kısmın tarla vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davacı Hazine ve davalı gerçek kişi tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen geçici 8. madde gereği yapılan kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1956 tapulama çalışmaları yapılmış ve dava konusu taşınmazlar tespit harici bırakılmıştır. 25.12.1975 tarihinde ilân edilen; 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde çalışmaları ve 1986 yılında yapılan 6831 sayılı Kanunun değişik 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
    Mahkemece, dava konusu 102 ada 60 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi rapor ekinde yer alan krokide (A) harfi ile gösterilen 1032,94 m² kısmın tesbit gibi davalı adına tesciline, aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 3296,46 m² kısmın tarla vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmişse de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; dosya içerisinde bulunan 1987 yılında yapılan orman kadastro tutanaklarının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın sınırından geçen 26 ve 27 sayılı orman sınır noktalarının belirlenmesine ilişkin kısımda, sol taraf; ..."e ait narenciye bahçesi olarak belirtilmiştir. Keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tesbit bilirkişileri de dava konusu taşınmazın davalıya babasından kaldığını ve davalının babasının 1992 yılında vefat ettiğini, taşınmaz üzerindeki limon ağaçlarını da davalının babasının diktiğini beyan etmişlerdir.
    Ayrıca, dosyaya keşif sonrası sunulan orman ve fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 1987 yılı hava fotoğrafından üretilen 1990 tarihli memleket haritasında turunçgil simgeli yeşil alanda kaldığı belirtilmiş, ziraat ve jeolog bilirkişilerce düzenlenen rapor ve ek raporda ise, dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısımda imar ihyanın 25-30 yıl önce tamamlandığı, (B) harfi ile gösterilen kısımda ise imar ihyanın 3-4 yıl önce tamamlandığı belirtilmiş olup, taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların dağılımı yaşı ve cinsi ayrıntılı olarak belirtilmemiş, taşınmazın toprak yapısı incelenmemiştir.

    O halde, mahkemece; çekişmeli taşınmaza en yakın kadastro parsellerinin tesbit tutanakları ve krokileri ile var ise tesbitlerine esas alınan tapu ve vergi kayıtları getirtilmeli, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin en eski tarihli ve dava tarihine en yakın zamanda düzenlenmiş hava fotoğrafları ve memleket haritaları getirtilmeli, daha sonra bu belgeler daha önce keşfe katılmamış ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan üç ziraat mühendisi, bir harita ve kadastro (Jeodezi ve Fotogrametri) mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yerler belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı,
    Taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, bu konular ile taşınmazın eski ve yeni niteliği konusunda ziraat uzmanı bilirkişilerden de ayrıntılı rapor alınmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlamaları davacı ve murisi yönünden araştırılmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı gerçek kişinin ve davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi