21. Hukuk Dairesi 2013/297 E. , 2013/1250 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava,25.06.2002 tarihinde maruz kaldığı iş kazasında yaralanarak malul kaldığını iddia eden sigortalının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece,maddi tazminat davası bakımından feragat nedeniyle davanın reddine,manevi tazminat davası bakımından ise davanın kısmen kabulü ile 15.000,00TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden,davaya konu zararlandırıcı olayın Kuruma bildirilmediği,Kurumca davacının yaralanması nedeniyle tespit olunan bir maluliyet bulunmadığı,özetle Kurumun anılan olaya dair iş kazası tahkikatı olmadan karar verildiği ayrıca İş Mahkemesi sıfatıyla açılan dava sonunda İş Mahkemelerine özgü yasa yolu ve süresi yerine Asliye Hukuk Mahkemelerine özgü yasa yolu ve süresinin gösterildiği anlaşılmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığı, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin hükme en yakın tarihteki peşin sermaye değerinin hüküm tarihine en yakın tarihteki verilere göre belirlenen tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde bu sürenin iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için
gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği, 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde ise iş kazasına bağlı nedenlerden dolayı malul kalan sigortalıya gelir bağlanacağı bildirilmiştir.
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca işkazası nedeniyle maluliyeti doğan sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir.
Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir.
Kabule göre de İş Mahkemesi sıfatıyla açılan dava sonunda, İş Mahkemelerine özgü yasa yolu ve süresinin gösterilmesi yerine Asliye Hukuk Mahkemelerine özgü yasa yolu ve süresinin gösterilmesi de ayrıca hatalı olmuştur.
O halde davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.(21.HD.09.06.2009, 2009/591-8259)
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyiz eden davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."e iadesine 28/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.