Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3230
Karar No: 2019/5393
Karar Tarihi: 03.12.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/3230 Esas 2019/5393 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalı aleyhine ilamsız icra yolu ile takip yaptıklarını ve ödeme yapıldığını savunarak itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının ispat yükünün olduğunu ve delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak yüksek mahkemenin bozma ilamına göre, davalı da ispat yükümlülüğü taşımaktadır ve kötü ödeme yapıp yapmadığı davalı tarafından ispat edilmelidir. Bu nedenle hüküm davalı yararına bozulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 251, 286, 287 ve 288. maddeleri ile 3095 sayılı Kanun'un 56. maddesi kararda detaylı ve açıklayıcı olarak yer almaktadır.
19. Hukuk Dairesi         2019/3230 E.  ,  2019/5393 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı aleyhine ilamsız icra yolu ile takip yaptıklarını, davalının ödeme yaptığını savunduğunu, ancak ödeme yapılmadığını, ödemeye dair somut bir delilinin de bulunmadığını ileri sürerek itirazın iptaline, takip miktarının % 20"si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tarafların iddialarını ispatlamaları için verilen 2 haftalık kesin süre içerisinde herhangi bir delil sunmadıkları, davacının başlatmış olduğu icra takibinin ilamsız icra takibi olması nedeniyle ispat yükünün davacı alacaklıda olduğu, davacı alacaklının alacağını ispata yarayacak herhangi bir delil ibraz etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce 2016/4443 esas, 2017/2329 karar sayılı, 22/03/2017 tarihli ilamı ile “Davalı aleyhindeki icra takibine yönelik itirazında borcu ödediğini savunmuştur. Bu durumda somut olay bakımından ispat külfetinin ödeme savunmasında bulunan davalı da olduğu gözetilmeden, mahkemece ispat yükünün tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davalı vekilinin borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip itirazını ödeme olgusuna dayandırdığı, bu durumda borcun ödendiği hususunun davalı tarafından yazılı delillerle ispatlanması gerektiği, davalı tarafından süresinde borcun ödendiğini ispata yarar delil sunulmadığı, davalı tarafından ödeme hususunun iptal edilen çekler vasıtası ile ispatlanamayacağı, davalının üzerine düşen ispat külfetini yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı temyiz dilekçesinde, dava konusu çeklerin davacı lehtar ve birinci ciranta tarafından ... isimli şahsa ciro edildiğini, ... tarafından da ...,... isimli kişilere ciro edildiğini, kendisininde çekleri vadesinde bu şahıslara bedelini ödeyerek çekleri teslim aldığını savunmuştur. Mahkemece çek asıllarını elinde bulunduran davalının çek asıllarını mahkemeye ibraz suretiyle çekleri ödediğini ispatlayamayacağının kabulü ile davalının ödeme hususunu ispat edemediği sonucuna ulaşılmış ise de bu doğru olmamıştır. Davalının çek asıllarını mahkemeye ibraz etmesi ile çek bedellerini ödediği anlaşılmıştır. Dava konusu 30.06.2011 tarihli 62.500 TL’lik çek üzerinde Bankaya ibraz edildiği ve banka tarafından hesap üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulduğundan işlem yapılamadığı şerhi mevcut olup, 16.07.2011 tarihli 62.000 TL bedelli çekte ise böyle bir şerh bulunmamaktadır. Bu durumda davalının üzerinde banka şerhi bulunan çeki bu şekilde öderken bankadan işin mahiyetini araştırmadan ödeme yapması kötü ödeme olup bu çek yönünden davanın kabulü doğrudur. Ancak üzerinde banka şerhi olmayan diğer çek yönünden davalının kötü ödeme yaptığı ispata muhtaç olup davalının bu çekle ilgili kötü ödeme yaptığını ispat külfeti ise davacıdadır. O halde mahkemece meselenin bu şekilde değerlendirilerek üzerinde banka şerhi olmayan çekle ilgili davalının kötü ödeme yaptığı davacı tarafından ispatlanırsa davanın tamamen kabulü, ispat edilemezse sadece 30.06.2011 tarihli 62.500 TL’lik çek yönünden kısmen kabulü ile diğer çek yönünden reddi gerekirken bu hususlara dikkat edilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 03/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi