20. Hukuk Dairesi 2013/5604 E. , 2013/8008 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
15.06.1981 tarihinde yapılan genel arazi kadastrosu sırasında, ... Köyü, 879 parsel sayılı taşınmaz, 1937 tarih ve 210 tahrir sıra numaralı vergi kaydının, kayıt miktar fazlası olarak tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş,... ve müştereklerinin tespite itirazları üzerine, ....Kadastro Mahkemesinin 22.12.1989 tarih ve 1983/227-1989/418 sayılı kararıyla, 879 parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 19542,00 m² yüzölçümündeki bölümünün .... ve müşterekleri adına paylı olarak, (C) harfi ile gösterilen 326,00 m² yüzölçümündeki bölümünün ormandan çıkarılan yer olarak Hazine adına, (B) harfi ile gösterilen 1932,00 m² yüzölçümündeki bölümünün kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince kesinleşmiş orman tahditlerine ait kayıt ve belgelerinde olduğu gibi tapuya aktarılmasına dair karar verilmiş ve bu karar nedeniyle, 879 parsel sayılı taşınmaz, 918, 919 ve 920 parsel sayılarıyla üç parçaya ifraz edilmiş, 918 parsel ... ve müşterekleri adına, 920 parsel 2/B niteliğiyle Hazine adına, 919 parsel ise, orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescil edilmiştir.
Tapuda 19542,00 m² yüzölçümüyle ... ve ... adlarına paylı olarak tarla niteliğiyle kayıtlı olan ve mahkemenin kabulüne göre, dava konusu olan 918 parsel sayılı taşınmaz, .... Köyünde 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında, 18757,66 m² yüzölçümü ve 125 ada 32 parsel sayısıyla ve mülkiyeti tapu kütüğünde olduğu gibi sınırlandırılmıştır.
Davacı ... Yönetimi vekili, 13.05.2011 tarihli dilekçesiyle, husumeti ...’e yönelterek, ... Köyünde, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi kapsamında kadastro haritalarındaki sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataların giderilmesi için çalışmanın yapıldığını ve askıya çıkarıldığını, ancak yapılan çalışma sırasında kesinleşmiş Devlet Ormanı alanına müdahalede bulunularak, ... Köyü, 32 parsel sayılı taşınmaza (ada sayısı dava dilekçesinde belirtilmemiştir.) tarla vasfı verilerek davalı adına tespit yapıldığını ve dava konusu yerin kesinleşen orman kadastro sınırları içinde ve orman vasıf ve karakterinde olduğunu ileri sürerek, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a madde uygulaması ile kesinleşmiş Devlet Ormanı üzerine ihdas edilen 32 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ve taşınmazın Hazine adına orman vasfıyla tapuya kayıt ve tescili istemleriyle dava açmıştır.
Mahkemece, Orman Yönetiminden ek bir beyan veya dilekçe alınmaksızın, dava konusu taşınmazın ... Köyü, eski parsel sayısı 918 olan ve 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında 125 ada 32 parsel sayısı alan taşınmazın dava konusu edildiği kabul edilerek, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi çalışmalarında herhangi bir hatanın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine ve dava konusu 125 ada 32 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm, davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraz ve kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 29.09.1943 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 13.04.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece, ... Köyü, eski parsel sayısı 918 olan ve 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında 125 ada 32 parsel sayısı alan taşınmazın dava konusu edildiği kabul edilerek, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi çalışmalarında herhangi bir hatanın bulunmadığı gerekçelerine dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, verilen karar usûl ve kanuna aykırı olduğu gibi, yapılan inceleme ve araştırma hükme de yeterli değildir. Şöyle ki, öncelikle dava dilekçesinden, davanın hangi parsele yönelik olduğu, davanın mülkiyet hakkına mı yoksa 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraza mı yönelik olduğu veyahut her iki istemi de birlikte mi içerdiği hususları net olarak anlaşılamadığı halde mahkemece, davacı ... Yönetimine talep sonucu açıklattırılmamış, mahkemenin kabulüne göre davanın ... Köyü, eski parsel sayısı 918 olan ve 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında 125 ada 32 parsel sayısı alan taşınmaza ve her iki istemi de içerdiği kabul edilse dahi, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı hiçbir şekilde araştırılmamış, mülkiyet iddiasına ilişkin olarak da kadastro mahkemesinin görevli olmadığı, aynı gün temyiz incelemesi yapılan mahkemenin 2011/66 -2012/380 sayılı dosyasında da 125 ada 31 ve 32 parsel sayılı taşınmazlar dava konusu kabul edildiği halde, 125 ada 32 parselin davalı olduğu dosyaların birleştirilmesi gerektiği ve 125 ada 32 parsel sayılı taşınmaz tapuda, Yönetiminin husumet yönelttiği ... ile birlikte ... ve ... adlarına hisseli olarak kayıtlı olmasın rağmen, diğer tapu maliklerinin re’sen davaya dahil edilmesi gerektiği, yine tapulu taşınmazlar hakkında tapu iptal edilmeden tescil hükmü kurulamayacağı düşünülmemiş ve belirtilen tüm bu hususlar gözardı edilerek sadece kesinleşmiş orman tahdit haritasının bilirkişi marifetiyle uygulanması ve bu uygulamaya dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi uyarınca, evvelce kadastrosu ve tapulaması yapılmış yerlerde yeniden kadastro çalışması yapılamaz. Ancak, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi amacıyla aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca, yeniden çalışma yapılabilir ve bu çalışma ikinci kadastro sayılmaz. "İkinci kez kadastro yapılamaz" hükmünün istisnası olarak düzenlenen 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca; yapılan tespitte, teknik sebeplerle yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun şekilde göstermediği tespit edilen paftalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritaları düzenlenerek tapu kayıtlarının düzeltilmesi sağlanır. Ancak, mülkiyet ve mülkiyetle ilgili haklar ile parselasyon, arazi toplulaştırması, ıslah, imar, sulama alanlarında arsa ve arazi düzenlemesi ve köy yerleşim haritaları yenileme çalışması bu kapsam dışındadır. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastro
çalışmaları, 5304 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek- 1/1. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 11"inci maddesine göre ilân edilir ve ilân süresi içerisinde dava açılmayan taşınmaz malların kayıtlarında gerekli düzeltme yapılır.
Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi ise, aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre, kadastro mahkemeleri, dava konusu taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmesi halinde ve askı ilân tarihleri içinde açılacak davalarda görevlidir. Hal böyle olunca, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan tespitlere karşı askı ilân süresi içinde dava açılması halinde, kadastro mahkemesi görevli olup, mahkemece yapılacak inceleme, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılmasına ilişkindir. Bu davada, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin bir araştırma yapılamaz. Bu taleplere yönelik açılan davalarda ise, görevli mahkeme 6100 sayılı H.M.K."nun 2. maddesi uyarınca genel görevli asliye hukuk mahkemeleridir.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle Hukuk Genel Kurulunun 05.12.2012 gün ve 2012/20-874 E. - 1016 K. ve 2012/20-875 E. - 1017 K. sayılı kararlarında da benimsediği üzere, davacı ... Yönetimi vekiline dava dilekçesi açıklattırılıp, davanın sadece 22/2-a bendi uyarınca yapılan kadastro paftalarının yenilenmesi çalışmasına itiraza mı yoksa mülkiyete mi ilişkin olduğu veya her iki istemi de birlikte mi içerdiği hususları ile davanın hangi ada, parsel sayılı taşınmaza açıldığı tereddütsüz bir şekilde belirlenmeli, Yönetim vekilinden alınacak ek beyan veya dilekçe ile dava konusu edilen taşınmazın, ... Köyü, eski parsel sayısı 918 olan ve 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında 125 ada 32 parsel sayısı alan taşınmaz olduğu belirlendiği takdirde, taşınmazın ... dışındaki diğer tapu maliklerine dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ ettirilip, diğer tapu maliklerinin savunma ve delillerini bildirmesine olanak tanınmalı ve 125 ada 32 parselin davalı olduğu mahkemenin 2011/66 esas sayılı dosyası temyize konu bu dava dosyası ile birleştirildikten sonra, davanın sadece mülkiyete ilişkin olması halinde, mahkemece, başkaca araştırma yapılmadan görevsizlik kararı verilmeli; yalnızca paftaların yenilenmesi işlemine itiraz veya her iki isteme de yönelik olduğu belirlendiği takdirde ise, çekişmeli parselin yenilemeden önceki ilk tesisinden itibaren, miktar, cins ve malik değişikliklerini, ifraz ve tevhitleri gösteren tapu kayıtları, tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı haritası ve tutanağı, davalı tarafın tutunduğu mahkeme kararlarına ilişkin dosya asılları getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi vasıtasıyla keşif ve inceleme yapılarak, çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2. madde (a) bendiyle, Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin 26.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı ve toplanan delillere göre 3402 sayılı Kanunun 22/2. madde (a) bendine göre yapılan kadastro işlemine yönelik davanın esasına ilişkin bir karar verilmeli; davacı ... Yönetiminin çekişmeli taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemi, dava konusu parsellerin mülkiyetine yönelik bir hakka ilişkin olduğundan, bu talep yönünden görevsizliğe karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 16/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.