20. Hukuk Dairesi 2013/6095 E. , 2013/8020 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi, davalılar Hazine ile ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 142 ada 1, 101 ada 4, 101 ada 8, 116 ada 2, 110 ada 110 parsel sayılı taşınmazlar, Ekim 1956 tarihli tapu kayıtlarına dayanılarak tarla niteliği ile davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazların kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalıların elatmasının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ve davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi, davalılar Hazine ile ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1959 yılında arazi kadastrosu, 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve 21.11.1991 tarihinde ilân edilip kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1) Orman Yönetiminin temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kayıtlarının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de, tapu kayıtları üzerinde bulunan kamulaştırma şerhlerinin silinmesi konusunda bir karar verilmemiştir. Ormanların korunmasına ilişkin Anayasanın 169. ve 6831 sayılı Kanunun 93. maddeleri karşısında, ormanlar üzerinde herhangi bir şerh konulamayacağı halde mahkemece beyanlar hanesindeki kamulaştırma şerhinin silinmesi konusunda karar verilmemiş olması doğru değildir. Bu nedenle, kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı belirlenen taşınmazlar bakımından beyanlar hanesinde yazılı 3. kişiler lehine olan her türlü şerhin silinmesine karar verilmelidir.
2) Davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarına gelince;
Gerek mahkemece hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunda, gerekse dairenin geri çevirme kararı sonrasında hazırlanan ek raporda çekişmeli 110 ada 110 parselin tamamının
değil, bir bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı belirlendiği halde, taşınmazın tamamı yönünden tapu kaydının iptaline karar verilmiş olması doğru değildir.
Bunun yanısıra; Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine, aynı hüküm uyarınca haksız bir elatma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalıların miras bırakanları adına tapuda kayıtlı olduğuna göre, davalıların dava konusu taşınmazda haksız bir tasarruf ve elatmasından söz edilemez ve davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle de bozulması gerekir.
Kabule göre de, Hazine tapuda malik olmadığı ve davaya da müdahalesi bulunmadığı halde, mahkemece davaya dahil edilmiş ve karar başlığında davalı olarak gösterilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda bir numaralı bentte açıklanan nedenlerle Orman Yönetiminin; iki numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.