20. Hukuk Dairesi 2013/3479 E. , 2013/8093 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ile davalılar Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 30.11.2007 tarihli dilekçesiyle, tapuda kendi adına kayıtlı ....Mahallesi 1309 sayılı parselin orman ile ilgisi olmadığı halde, 53 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca köyde yapılıp 13.09.2005 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasında, orman sınırları içinde bırakılıp, 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını iddia ederek, yasal olmayan işlemin iptalini ve taşınmaza yapılan vaki müdahalenin men"nini istemiştir.
Mahkemece 53 nolu Orman Kadastro Komisyonunun dava konusu taşınmazın orman olarak kabulü ve 2/B uygulamasına itirazla ilgili olarak orman kadastro komisyon işlemleri ve kararlarına karşı idarî yargı yolunun görevli olduğu gerekçesiyle orman kadastrosuna itiraza yönelik davayı tefrik ederek mahkemenin görevsizliğine karar verilerek, temyize konu eldeki bu davada ise el atmanın önlenmesi istemine ilişkin davaya devam edilmiştir.
Mahkemenin temyize konu iş bu davadan ayırarak vermiş olduğu görevsizlik kararının davacı gerçek kişi vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.09.2009 tarih ve 2009/10746 E. - 2009/13228 K. sayılı kararı ile somut davada yönetsel yargı ya da kadastro mahkemesinin değil, genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Bozma sonrasında mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davalı ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) hakkında açılan davanın husumet nedeni ile reddine, davalı ... hakkında açılan mahkememizin 2007/535 Esas sayılı davası ile bu dosyadan tefrik edilip bozma kararı sonucu bu dava ile birleştirilen ve mahkememizin 2009/519 Esas sayılı esasına kaydedilen davanın da ... yönünden kabulüne ve dava konusu ... Mahallesi, 13 pafta, 1309 parsel sayılı taşınmazda davalı ... Genel Müdürlüğünce yapılan 53 nolu Orman Kadastro Komisyonun bu taşınmazın orman olarak vasıflandırılması ve 2/B uygulaması ile ilgili komisyon işlemleri ve kararının iptaline, bu taşınmaza ..."nün müdahalesinin men"ine karar verilmiş, hüküm davacı ... ile davalılar Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesine, sav ve savunmaya, tüm dosya kapsamına göre dava, tapuya dayalı olarak 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve ağaç dikmek suretiyle taşınmaza el atmanın önlenmesi davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1952 yılında yapılan arazi kadastrosunda taşınmaz, davacı gerçek kişi adına tescil edilmiş, 2005 yılında yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içine alınmış ve davacı tarafından eldeki dava açılmıştır. Yapılan uygulamada uzman orman bilirkişisi tarafından çekişmeli taşınmazın 1963 tarihli memleket haritasında orman sayılmayan açık alanda olduğu, ancak Devletin Hüküm ve Tasarrufu altındaki yerlere ait komşu yerlerde yapılan ağaçlandırmada çekişmeli taşınmazın da tapulu olduğu gözetilmeksizin ağaçlandırılmaya tâbi tutulmuş, rapor tarihine göre de üzerinde 8-14 yaşlarında orman varlığının bulunduğu açıklanmıştır. Tapulu olan taşınmazların ... tarafından mülkiyet hakkının kısıtlayıcı şekilde ağaçlandırma yapılması olanaklı değildir. Bu nedenlerle, öncesi orman olmayan yere yönelik mahkemece, orman kadastrosunun iptaline ve el atmanın önlenmesine karar verilmesinde ve 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre orman kadastrosuna itiraz davasında pasif dava ehliyetinin Orman Genel Müdürlüğünde olduğu, Çevre ve Orman Bakanlığının pasif dava ehliyeti gözetilerek, ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, hüküm fıkrasında orman kadastrosunun iptaline karar verilmişse de taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmemesi, yine husumet nedeniyle davanın reddine karar verilen kendisini vekil ile temsil ettiren ... yararına vekalet ücreti takdiri yerine ... yararına vekalet ücreti yükletilmesi doğru olmadığı gibi birleşen dosyada aynı şekilde vekalet ücreti takdir edilmesi de doğru değildir. Bu sebeplerle; hüküm fıkrasının 2. bendinin sonuna gelmek üzere "taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılmasına" cümlesinin yazılmasına ayrıca hükmün 6. bendi ile birleşen 2009/519 Esas sayılı dosyası başlıklı bölümün 1. ve 3. bentlerinin tamamen çıkarılmasına, yerine 6. bent olarak “Kendisini vekille temsil ettiren ... yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 1320.- TL vekâlet ücreti takdir edilerek, davacıdan alınarak ..."na (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harçlarının istek halinde iadesine 17/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.