Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1819
Karar No: 2013/8123
Karar Tarihi: 19.09.2013

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/1819 Esas 2013/8123 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/1819 E.  ,  2013/8123 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği sayılı parsellerin bitişiğindeki taşınmazın tapuda kayıtlı olamdığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 05.12.2005 günlü fen bilirkişi raporunda (D) ile göserilen 9063 m², (E) ile gösterilen 7101 m2, (F) ile gösterilen 15918 m² yüzölçümündeki taşınmazların tarla olarak davacı ... adına,(G) ile gösterilen 2831 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliği ile adına, tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün temyizi üzerine, sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; " incelenen dosya kapsamına, mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre (D), (E), (F) işaretli bölümlerin davacı gerçek kişi adına tesciline karar verilmişse de delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğü, çekişmeli taşınmazların 1955 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında bitişikteki orman alanları ile birlikte çalılık, fundalık ve dağlık olarak tespit harici bırakıldığı, bu tarihten önce 1953 yılında çekilen hava fotoğrafından bütünlemesi yapılan 1957 tarihli memleket haritasında çekişmeli taşınmaz ve etrafının 5-15 metre boyunda iğne yapraklı orman ağaçları ile kaplı olarak göründüğü, bitişikteki ormanın bir parçası ve onun devamı olan yerlerin bir bölümünün memleket haritasında çalılık olarak görülmesinin bu yerlerin orman olmadığının kanıtı olamayacağı, bu yerlerin bitişik ormanın devamı olması nedeniyle ormana bitişik çalılıkların ormandan ayrı düşünülemeyeceği, su toplama havzası ve koruma sahasında kalan bir taşınmazın tek başına korunacak yer niteliklerine sahip olmadığından gölün çevre ve ekolojik değerler ile birlikte bir bütün olarak korunmasının esas olacağı, somut olaya bu açıdan bakıldığında, çevresinin bir bütün olarak muhafaza ormanı niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, 3402 sayılı Kanunun 17 ve Anayasanın 169. maddeleri gereğince ormanların ihya ve zilyetlik yolu ile kazanılma olanağının da bulunmadığı, bu gerekçelerle davacı kişilerin tescil davasının reddine karşı davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu gibi hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu"na değinilmiştir.


    Mahkemece Yargıtay bozma kararına uyulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılama sonucu davanın reddine, dava konusu edilen 05.12.2005 havale tarihli raporunda (D) harfi ile gösterilen 9063 m², (E) harfi ile gösterilen 7101 m², (F) harfi ile gösterilen 15918 m² ve (G) harfi ile gösterilen 2831 m² yerlerin orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre tapusuz olan taşınmazların tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamış, 1955 yılında genel arazi kadastrosu yapılmış, dava konusu taşınmazlar, kadastro paftasında bitişiğindeki ormanlarla birlikte çalılık niteliğiyle tesbit harici bırakılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulduğuna ve (A), (B) ve (C) ile gösterilen yerlere ilişkin davanın 13/03/2007 tarihli celsede bu davadan ayrılarak ayrı bir esasa kayıt edildiği anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi