MAHKEMESİ : HANAK SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2013
NUMARASI : 2011/211-2013/243

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu K. Köyü çalışma alanında bulunan .ada . parsel sayılı 11.364,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı A.. Y.. adına tespit ve tescil edilmiş, 17.8.2012 tarihinde satış nedeniyle davalı G.. Y.. adına tescil edilmiştir. Davacı F.. Y.., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle 19.9.2011 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne,. ada . parsel sayılı taşınmazın davacının miras payı dikkate alınarak 16/96 payına ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı F.. Y.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı G.. Y.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın miras bırakanı babasından kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile kendi adına tescili istemiyle üçüncü kişiye karşı dava açmıştır. Yargılama sırasında taşınmaz el değiştirerek yine tereke karşısında üçüncü kişi durumunda olan G.Y.a intikal etmiştir. Dosya kapsamı ve davacı tarafın temyize cevap dilekçesindeki beyanına göre çekişmeli taşınmazın davacı tarafın miras bırakanı H. Y."dan kaldığı hususunda bir uyuşmazlık yoktur. Mahkemece de bu hususun varlığı kabul edilerek, davanın miras payının tescili istemine dönüştüğü gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin TMK"nın 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu kuşkusuzdur. Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. Bu nedenle de TMK"nın 702. maddesi gereğince tasarrufi işlemlerin ancak tüm mirasçıların oybirliği ile yapılması mümkündür. Dava da bir tasarrufi işlem olup, kural olarak üçüncü kişilere karşı tüm mirasçılar tarafından birlikte ya da terekeye temsilci atanmak suretiyle dava açılması gerekir. Hal böyle olunca, iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan çekişmeli taşınmazda açıklanan nedenle belli bir payı bulunmayan davacının terekeye karşı üçüncü kişi konumunda bulunan davalıya ait tapu kaydının miras payı oranında iptali ve adına tescili istemi ile açtığı davanın dinlenme olanağı bulunmadığına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı G.. Y.."ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.