Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/3350
Karar No: 2022/287
Karar Tarihi: 25.01.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3350 Esas 2022/287 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/3350 E.  ,  2022/287 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Sivas 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.07.2018 tarih ve 2017/66 - 2018/166 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
    Hüküm : I-Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik suçları yönünden sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat,
    II-Silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden;
    1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca 6'şar yıl 3'er ay hapis cezasına,
    2-Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca 6'şar yıl 10’ar ay 15’er gün hapis cezasına,
    3-Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 221/4-2. cümle, 221/5, 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca 2’şer yıl 3’er ay 15’er gün hapis cezasına,
    4-Sanık ... hakkında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca 8 yıl 9 ay hapis cezasına,
    5-Sanık ... hakkında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına,
    6-Sanık ... hakkında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezasına,
    7-Sanık ... hakkında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca 7 yıl 15 ay hapis cezasına,
    8-Sanıklar ... ve ... hakkında CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat hükümlerine ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    I- Katılan ... vekilinin:
    a) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçları yönünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi tarafından verilen beraat hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin karar suç tarihlerine göre CMK'nın 286/2-g maddesi gereğince kesin olup, temyizi kabil kararlardan olmadığı anlaşılmakla; katılan ... vekilinin temyiz taleplerinin anılan Kanunun 298/1 maddesi gereğince REDDİNE,
    b) Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat kararlarına ilişkin olarak anılan kurumun belirtilen suçun niteliği itibarıyla suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılmasına imkan bulunmadığından CMK'nın 279/1-b maddesi uyarınca verilen istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararı, anılan maddenin son cümlesine göre itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından temyiz incelemesine yer olmadığına, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
    II- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Bölge Adliye Mahkemesi kararının 25.03.2020 tarihinde usulüne uygun olarak sanıklar ..., ... ve ... müdafilerine tebliğ edildiği, bu kararın 5271 sayılı Kanunun 291/1. maddesinde görülen onbeş günlük yasal süresinden sonra sanık ... müdafii tarafından 14.04.2020, sanık ... müdafii tarafından 01.06.2020, sanık ... müdafii tarafından 30.06.2020 tarihinde temyiz edildiği görülmekte ise de COVİD-19 salgını sebebiyle 7226 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi ve 29.04.2020 tarih, 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile tüm adli sürelerin 13.03.2020 tarihinden itibaren 15.06.2020 tarihine kadar durdurulması, anılan sürenin 30.06.2020 tarihine kadar uzatılması karşısında; sanıklar müdafilerinin temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşılmakla,
    Diğer temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Bir kısım sanık müdafilerinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre örgüte müzahir Zaman gazetesine ve Sızıntı dergisine abone olunmasının ve Kimse Yok Mu derneğine bağış yapılmasının müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
    Toplanan deliller suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanıklar ... ve ...'ın ByLock kullandıklarına ilişkin ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun beklenmemesi sonuca etkili görülmemiştir.
    III-A)Sanıklar ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkındaki hükümlere ilişkin;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    B)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarındaki hükümlerle ilgili olarak;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla yerinde görülmeyen sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadale bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
    TCK'nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi, maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 E. 2015/1292 K., 26.10.2015 tarih, 2015/1565 E. 3464 K. sayılı kararları).
    TCK'nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü halinde, bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3'ten 3/4'e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre, belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    a)Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden;
    Silahlı terör örgütüne üye olan, yakalandıktan sonra soruşturma ve yargılama aşamasında örgütte kaldığı süre ve konumları itibarıyla, örgütün yapısı ve faaliyetleri ile birtakım örgüt mensupları hakkında bilgi veren sanıkların fiili statülerini kabul ve beyan ile pişmanlıklarını ifade ettiklerinde şüphe bulunmamakla, bu fiili durumlarına ilişkin hukuki vasıflandırılmaları kabul etmemelerinin, anılan kurumun mahiyeti gereği uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği de gözetilerek, verdiği bilgilerin konum ve faaliyetleri ile uyumlu olup olmadığı ve eldeki mevcut bilgiler ile örtüşüp örtüşmediği ilgili birimlerden de sorulup, sanık ... hakkında ayrıca temyiz aşamasında gelen, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının duruşmada okunup tartışılmasından sonra haklarında TCK'nın 221/4-2 cümlesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
    Sanık ... hakkında ayrıca; takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlarıngöz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, geçmişte sabıkası bulunmayan ve gerekçeye esas alınan olumsuz davranışların nelerden ibaret olduğu duruşma tutanaklarında yer almayan, safahattaki ikrarında geçen faaliyetleri hükme esas alınan ancak hakkında TCK'nın 221. maddesi de tatbik edilmeyen sanık hakkında yetersiz, yasal ve dosya kapsamıyla uyumlu olmayan gerekçelerle TCK'nın 62. maddesinin tatbikine yer olmadığına karar verilmesi, göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, geçmişte sabıkası bulunmayan ve gerekçeye esas alınan olumsuz davranışların nelerden ibaret olduğu duruşma tutanaklarında yer almayan, safahattaki ikrarında geçen faaliyetleri hükme esas alınan ancak hakkında TCK'nın 221. maddesi de tatbik edilmeyen sanık hakkında yetersiz, yasal ve dosya kapsamıyla uyumlu olmayan gerekçelerle TCK'nın 62. maddesinin tatbikine yer olmadığına karar verilmesi,
    b)Sanıklar ..., ..., ... yönünden;
    Silahlı terör örgütüne üye olduğu ve TCK’nın 221/4-2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı kabul edilen sanıkların incelenen dosya kapsamı ve delillere göre, yakalandıktan sonra soruşturma ve kovuşturma aşamalarında örgütte kaldıkları süre ve konumu itibarıyla, örgütün yapısı, faaliyetleri ve örgüt mensupları ile ilgili verdikleri bilgilerin faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulundukları aşama gözetilerek, TCK'nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca verilen cezalarda üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören TCK'nın 221/4-2. cümle maddesi gereğince adalet ve hakkaniyete uygun daha makul oranda indirim yapılması gerekirken, dosya kapsamı ile uyuşmayan ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
    c)Sanık ... yönünden;
    Sanık müdafii tarafından temyiz aşamasında verilen 03.03.2021 tarihli, sanığın ikrar içeren ek beyanlarını muhtevi dilekçe de gözetilerek, sanığın duruşmada hazır edilerek beyanlarının alınıp, vereceği bilgilerin örgüt içerisindeki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve konumlarına uygun faydalı bilgiler olup olmadığı eldeki bilgiler ile örtüşüp örtüşmediği ilgili birimlerden sorulup değerlendirilerek sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 221/4-2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması,
    d) Sanık ... yönünden;
    Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
    Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.).
    Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır (Toroslu özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf.280).
    Örgüte yardım fiiline yer veren ve suç örgütünün tanımlanıp yaptırıma bağlandığı 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinin 7. fıkrası şöyledir: “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, örgüt üyesi olarak” cezalandırılacağı belirtilmiş, anılan normun konuluş amacı, gerekçesinde; “örgüte hakim olan hiyerarşik ilişki içinde olmamakla beraber, örgütün amacına bilerek ve isteyerek hizmet eden kişi, örgüt üyesi olarak kabul edilerek cezalandırılır.” 765 sayılı TCK’nın sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen maddede yardım etme fiilleri de örgüt üyeliği kapsamında değerlendirilerek, bağımsız bir şekilde örgüte yardım suçuna yer verilmemiştir.
    Yardım fiilini işleyen failin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmaması, yardımda bulunduğu örgütün TCK’nın 314. maddesi kapsamında silahlı terör örgütü olduğunu bilmesi, yardımın örgütün amacına hizmet eder nitelikte bulunması yardım ettiği kişinin örgüt yöneticisi ya da üyesi olması gereklidir. Yardımdan fiilen yararlanmak zorunlu değildir. Örgütün istifadesine sunulmuş olması ve üzerinde tasarruf imkanının bulunması suçun tamamlanması için yeterlidir.
    Yardım fiilleri örgüte silah sağlama ve terörün finansmanı dışında tahdidi olarak sayılmamıştır. Her ne surette olursa olsun örgütün hareketlerini kolaylaştıran ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemler yardım kapsamında görülebilir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 11.11.1991 tarih, Esas 9-242, Karar 305). Yardım teşkil eden hareketin başlı başına suç teşkil etmesi gerekmez. Yardım bir kez olabileceği gibi birden çok şekilde de gerçekleşebilir. Ancak yardım teşkil eden faaliyetlerde devamlılık, çeşitlilik veya yoğunluk var ise örgüt üyesi olarak da kabul edilebilecektir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    BDDK'nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası AŞ'de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin,
    örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında; sanığın Bank Asya nezdindeki 2014 yılı öncesi dahil olmak üzere tüm hesap hareketlerini gösteren belgeler getirtilip incelenerek, gerektiğinde bu konuda bilirkişi raporu alınıp, örgüt liderinin talimatı doğrultusunda her hangi bir bankacılık işlemi yapılıp yapılmadığının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanması, UYAP'ta bulunan Örgütlü Suçlar Bilgi havuzunda araştırma yapılarak sanık hakkında beyan olup olmadığı araştırılıp varsa ifade sahibinin tanık sıfatıyla usulüne uygun olarak dinlenmesi ile özellikle savunmanın denetlenmesi bakımından sanığın üyesi ve yönetim kurulu başkanlığını yaptığı örgüte müzahir olduğu kabul edilen Sivas Hünkar Alevi Bektaşi Kültür ve Eğitim ve Eğitim derneğinin varsa örgütsel faaliyetlerinin kolluk marifetiyle araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Sivas 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi