Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4004
Karar No: 2013/8219

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4004 Esas 2013/8219 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/4004 E.  ,  2013/8219 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 183 parsel sayılı, 78092 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili ve davalıların müdahalelerinin men’i istemiyle dava açmıştır. Birleşen dosyada davacı Hazine, taşınmazın 6292 m2’lik bölümünün 2/B sahasında kaldığı iddiasıyla dava açmıştır.
    Mahkemece, Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline, 71830 m2’lik bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, bu bölüme davalıların müdahalelerinin men’ine,
    Birleşik dosya davacısı Hazinenin davasının kısmen kabulü ile 6262 m2’lik bölümünün de orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, bu bölümün beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır.” şerhi konulmasına, birleşen dosyada davalı ... dava tarihinden önce öldüğünden hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ve müdahalenin men’i istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu .... Köyünde 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ilk kez 1938 yılında yapılarak 1939 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 1744 sayılı Kanunun yürürlüğü sırasında yapılan ve 10.05.1977 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve aynı Kanunun 2. madde uygulaması ve 07.08.1985 tarihinde ilân edilen 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ve yine 1988 yılında 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
    1) Davalıların taşınmazın orman olarak tesciline karar verilen 71830 m2 yüzölçümlü bölümüne ilişkin temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazların, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, 3116 sayılı Kanuna göre 1939 yılında yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde bulunduğu, 1951 yılında maki tefrik komisyonu tarafından makiye ayrılıp, 4753 sayılı Kanuna göre tevzi tapusu oluşturulduğu, 05/06/1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B madde uygulamasında ise orman sınırı içinde bırakıldığı, bilirkişi raporlarına göre taşınmazın fiilen orman örtüsü ile kaplı olduğu ve eğiminin % 15’den başlayıp yer yer % 100 kadar çıktığı ve muhafaza makisi niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
    22/03/1996 tarih ve 1993/5 Esas 1996/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı gereğince özel kanun hükümlerine göre oluşturulan tapulara değer verilebilirse de, anılan İçtihadı Birleştirme Kararının, 5653 sayılı Kanuna göre kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak makiye ayrılan ve özel kanunlar gereğince oluşturulan tapulu yerlerde uygulanacağı ve orman niteliğini koruyan makilik alanlarına uygulama yerinin bulunmadığı gibi, 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunda ormanların dağıtılacağına dair bir hüküm bulunmadığı, muhafaza makisi niteliğinde ve Devlet Ormanı olan taşınmazların tevziinin söz konusu olamayacağından maki kavramına girmeyen taşınmazlar hakkında kanun ve yönetmeliğe aykırı olarak yapılan makiye ayırma işleminin yok hükmünde olacağı, Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesinin 14.10.1999 gün ve 1999/7693-9956 sayılı kararında, muhafaza makilikleri orman rejimine tabi olacağından verilen tevzii tapularının hukuki geçerliliğinin bulunmadığı kabul edildiği gibi, yine aynı dairenin 19.09.2001 gün ve 2001/8253-9337 sayılı kararı ile de eğimi % 12’den fazla olan makilik alanlar hakkında, 5653 sayılı Kanunun 43. maddesi hükmüne göre Bakanlar Kurulu Kararı olmasa dahi o yerin muhafaza makisi (Devlet Orman) sayılacağının belirtildiği, Hukuk Genel Kurulunun 25.11.2000 gün ve 2000/20-1663-1664 sayılı ve yine Hukuk Genel Kurulunun 14.03.2001 gün ve 2001/20-214/239 sayılı kararında da % 12’den fazla eğimli taşınmazların muhafaza makisi niteliğinde orman sayılacağı görüşünün benimsendiği, tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkralarının, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkralarının da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğu, kanunların derhal yürürlüğe girme kuralı ve kamu düzeni nedeniyle devam eden uyuşmazlıklara ve tamamlanmamış hukuki durumlara da uygulanacağı, davaya konu taşınmazların bulunduğu yerde 1988 yılında yapılan 2/B madde uygulamasında dahi eylemli orman olması nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılmadığı, dava konusu parsel ve çevresindeki arazileri içine alan ve 1939 yılında yapılıp 28.06.1940 tarihinde ilân edilen orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra 1957 hektar 2500 m2 yüzölçümüyle Temmuz 1945 tarih 39 numarada tapuya tescil edildiği, dava konusu parsel ve etrafının da bu tapu kaydı içinde kaldığı belirlenerek Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ancak, malikin taşınmazı kullanma yetkisi bulunması nedeniyle müdahalenin önlenmesine karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasındaki “davalıların müdahalesinin önlenmesine” cümlesinin çıkartılarak yerine “Davalı taşınmaza müdahalenin önlenmesi talebinin reddine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.M.U.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, karar verilmiştir.
    2) Davalıların ve Orman Yönetiminin taşınmazın 2/B sahasında kalan 6262 m2’lik bölümüne ilişkin temyiz itirazları yönünden;
    6831 sayılı Orman Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye
    Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davlardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de, taşınmazın bu bölümünün de orman olarak tesciline karar verilmesi de isabetsizdir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalıların bu bölüme ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu bölüm yönünden hükmün düzeltilerek ONANMASINA,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalıların ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 23/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi